Historique

(biriyle) gelmek

Sens de "(biriyle) gelmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(biriyle) gelmek	come with (someone) v.

Sens de "(biriyle) gelmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)	tag along after v.
2	General	beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle)	tag along with v.
3	General	(biriyle) beklenmedik şekilde bir araya gelmek	rencounter v.
Phrasals
4	Phrasals	biriyle karşı karşıya gelmek	face off v.
5	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek	face up (to someone or something) v.
6	Phrasals	denk gelmek (biriyle, birşeye)	coincide with v.
7	Phrasals	(biriyle) beraber gelmek	come away [brit] v.
8	Phrasals	(biriyle) birlikte gelmek	come away [brit] v.
9	Phrasals	(biriyle) karşı karşıya gelmek	square up with (someone) v.
10	Phrasals	tesadüfen (biriyle) yüz yüze/karşı karşıya gelmek	stumble into (someone) v.
11	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) bir şey altında bir araya gelmek	unite into (someone or something) v.
12	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) bir araya gelmek	partner up (with someone or something) v.
13	Phrasals	(biriyle) denk gelmek	run into (someone) v.
14	Phrasals	(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek	alternate between (someone and someone else) v.
15	Phrasals	biriyle başka biri arasında gidip gelmek	alternate between something and something else v.
16	Phrasals	(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek	alternate between (someone and someone else) v.
17	Phrasals	biriyle başka biri arasında gidip gelmek	alternate between something and something else v.
18	Phrasals	(biriyle başka birinin) arasında yer almak/gelmek	come between (someone and someone else) v.
19	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) rast gelmek	come upon (someone or something) v.
20	Phrasals	(biriyle) birlikte gelmek	come with (someone) v.
21	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek	face with (someone or something) v.
22	Phrasals	(biriyle başka biri) arasında gidip gelmek	fluctuate between (someone and someone else) v.
23	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) buluşmak/bir araya gelmek	get with (someone or something) v.
24	Phrasals	(biriyle) tekrar bir araya gelmek	reunite with (someone) v.
25	Phrasals	(biriyle) beraber gelmek/gitmek	tag along after (someone) v.
26	Phrasals	(biriyle) beraber gelmek/gitmek	tag along behind (someone) v.
27	Phrasals	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında gidip gelmek	waver between (someone or something) and (someone or something else) v.
Colloquial
28	Colloquial	biriyle bir araya gelmek	hook up with someone v.
Idioms
29	Idioms	kendine nazaran çok güçlü olan biriyle karşı karşıya gelmek	catch a tartar v.
30	Idioms	biriyle aynı seviyeye gelmek	be up with someone v.
31	Idioms	biriyle gırtlak gırtlağa gelmek	fall out with someone over something v.
32	Idioms	(biriyle) göz göze gelmek	have someone's eye v.
33	Idioms	(biriyle) göz göze gelmek	get (one's) eye v.
34	Idioms	(biriyle) göz göze gelmek	meet (one's) eye(s) v.
35	Idioms	biriyle göz göze gelmek	meet someone's eyes v.
36	Idioms	biriyle göz göze gelmek	meet someone's eye v.
37	Idioms	biriyle göz göze gelmek	meet someone's gaze v.
38	Idioms	(biriyle) karşı karşıya gelmek	try a fall with (someone) v.
39	Idioms	(biriyle) göz göze gelmek	meet (one's) gaze v.
40	Idioms	(biriyle) uzlaşmak için bir araya gelmek	closet (someone/oneself) with (someone) v.
41	Idioms	(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek	come face to face with (someone or something) v.
42	Idioms	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek	come face to face with (someone or something) v.
43	Idioms	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek	come face to face with (someone or something) v.
44	Idioms	(biriyle/bir şeyle ilgili bir konuda) yumruk yumruğa gelmek	come to blows (over someone or something) v.
45	Idioms	(biriyle/bir şeyle ilgili bir konuda) yumruk yumruğa gelmek	come to blows (about someone or something) v.
46	Idioms	biriyle/bir şeyle burun buruna gelmek	come within an inch of someone or something v.
47	Idioms	biriyle/bir şeyle burun buruna gelmek	come within a hair of someone or something v.
48	Idioms	biriyle/bir şeyle burun buruna gelmek	come within a hair's breadth of someone or something v.
49	Idioms	(biriyle) göz göze gelmek	have (one's) eye v.
50	Idioms	(biriyle/birileriyle) bir araya gelmek	rub elbows with (someone) v.