Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | (tanrıya) yakarma | obtestation n. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tanrıya yakarma | supplication n. | ||
He fell to his knees in supplication, begging for help. Adam tanrıya yakararak dizlerinin üzerine çöktü ve yardım istedi. More Sentences |
||||
General | elleri iki yana açılarak tanrıya yakarma hareketi | orant n. |