aşırı küçük - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

aşırı küçük



Sens de "aşırı küçük" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
aşırı küçük ultrafine adj.
aşırı küçük ultraminiature adj.
aşırı küçük ultrasmall adj.
aşırı küçük ultratiny adj.
aşırı küçük measly adj.
aşırı küçük pygmy adj.
Colloquial
aşırı küçük pintsized adj.

Sens de "aşırı küçük" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
General
aşırı derecede küçük olan minuteness n.
aşırı derece küçük runty adj.
aşırı küçük veya ince ultramicro adj.
aşırı derecede küçük runted adj.
aşırı derecede küçük anlamını veren bir ön ek micr- pref.
aşırı derecede küçük anlamını veren bir ön ek micro- pref.
Phrasals
birini veya bir şeyi aşırı küçük bir alana sıkıştırmak cramp up v.
Industry
işletmeyi veya projeyi küçük detaylara aşırı dikkat göstererek yönetme micromanagement n.
işletmeyi veya projeyi küçük detaylara aşırı dikkat göstererek yöneten kimse micromanager n.
Electric
aşırı küçük elektronik aksam, devre gibi yapılara ait microminiature adj.
aşırı küçük elektronik aksam, devre gibi yapıları kullanan microminiature adj.
Medical
aşırı küçük ağız microstomus n.
Anatomy
aşırı küçük ağızlı microstomatous adj.
aşırı küçük ağızlı microstomous adj.
Psychology
insan ve hayvanların aşırı kalabalık halde yaşadığı küçük alan behavioural sink n.
Dentistry
aşırı küçük dişli microdont adj.
Pathology
aşırı küçük penis microphallus n.
aşırı terleme ve deride küçük sıvı dolu keseciklerin oluşumu ile karakterize akut ve bulaşıcı bir ateş miliary fever n.
aşırı terleme ve deride küçük sıvı dolu keseciklerin oluşumu ile karakterize akut ve bulaşıcı bir ateş sweating sickness n.
küçük çocuklarda akut hidrosefaliye benzeyen aşırı ishali izleyen semptom grubu hydrocephaloid affection n.
Dermatology
güneşe aşırı maruz kalma sonucu oluşan küçük kanserli nokta sunspot [australia] n.
Chemistry
ancak mikroskop yardımı ile görülebilen aşırı küçük kristal microcrystal n.
Biology
akraba tür veya çeşitlerine göre aşırı küçük olan (bitki veya hayvan) dwarf adj.
Astronomy
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeor n.
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeorite n.
atmosfere aşırı ısınmadan ve parçalanmadan girebilecek kadar küçük göktaşı micrometeoroid n.
Geology
aşırı küçük taneli mineraller içeren (kaya foliasyonu) slaty adj.
aşırı küçük taneli mineraller içeren (kaya foliasyonu) slatey adj.
Military
abd'nin komünistlerce işgali durumunda gerilla mücadelesi vereceğini deklare etmiş küçük, aşırı tutucu silahlı bir örgüte üye kimse minuteman n.
Engineering
aşırı küçük ölçekte yapılmış (elektronik düzenek) micromini adj.
Slang
küçük bir zümrenin içinde bulunduğu, aşırı kazanç getiren avantajlarla dolu durum gravy boat n.