Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyine hayran olmak |
Phrasals | adore for doing v. | yaptığı bir şeye hayran olmak |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyini/yaptığı bir şeyi çok beğenmek |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyini/yaptığı bir şeyi çok sevmek |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyine/yaptığı bir şeye bayılmak |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyine hayran olmak |
Phrasals | adore for doing v. | yaptığı bir şeye hayran olmak |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyini/yaptığı bir şeyi çok beğenmek |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyini/yaptığı bir şeyi çok sevmek |
Phrasals | adore for doing v. | bir şeyine/yaptığı bir şeye bayılmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | adore someone for doing something v. | (birinin bir şeyine) hayran olmak |
Phrasals | adore someone for doing something v. | (birinin bir şeyine) tapmak |
Phrasals | adore someone for doing something v. | (birinin bir şeyine) bayılmak |
Phrasals | adore someone for doing something v. | çok beğenmek/çok sevmek |