allow in - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

allow in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "allow in" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
allow in v. içeri almak

Sens de "allow in" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

Anglais Turc
General
allow someone in v. içeri girmesine müsaade etmek
allow someone in v. birisini içeri almak
Phrasals
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri kabul etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine izin vermek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi bir yere kabul etmek
and allow someone or something in v. birini/bir şeyi içeri kabul etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin bir yere girmesine müsaade etmek
and allow someone or something in v. birinin/bir şeyin içeri geçmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine izin vermek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir yere/bir şeye) girmesine müsaade etmek
allow (someone or something) in (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden) içeri geçmesine izin vermek