|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe |
back green [scotland] n.
|
|
2 |
General |
zarfların arkasında bulunan yırtılabilir form |
bangtail n.
|
|
3 |
General |
inek memesinin arkasında bulunan bir işaret |
milk mirror n.
|
|
4 |
General |
eteklerin arkasında bel hizasının altında bulunan fiyonk, fırfır gibi süsleme |
bustle n.
|
|
5 |
General |
at arabasının altında veya arkasında bulunan yerinden oynamış tahta |
heck board n.
|
|
6 |
General |
arkasında bulunan anlamı veren bir ön ek |
met- pref.
|
|
Idioms |
|
7 |
Idioms |
yük treninin en arkasında bulunan ve mürettebat için yaşama ve uyuma alanı sağlayan vagon |
monkey wagon [dated] n.
|
|
Architecture |
|
8 |
Architecture |
kiliselerin veya kale burcundaki mazgallı siperlerin korkulukları arkasında bulunan düz geçit |
alure n.
|
|
Automotive |
|
9 |
Automotive |
motorlu aracın önünde ve arkasında bulunan çarpışma şiddetini hafifletici kısımlar |
crumple zones n.
|
|
Railway |
|
10 |
Railway |
lokomotifin tahrik tekerleklerinin arkasında bulunan tekerlek takımı |
trailing truck n.
|
|
Anatomy |
|
11 |
Anatomy |
birçok hayvanın gözünün arkasında bulunan, az ışıkta aktif olan yansıtıcı doku tabakası |
tapetum n.
|
|
12 |
Anatomy |
her bir testisin arkasında bulunan ince uzun kanal |
epididymis n.
|
|
13 |
Anatomy |
karın içi zarının arkasında bulunan |
retroperitoneal adj.
|
|
14 |
Anatomy |
arterin arkasında bulunan |
hyparterial adj.
|
|
15 |
Anatomy |
alnın arkasında bulunan |
postfrontal adj.
|
|
16 |
Anatomy |
ağzın arkasında bulunan |
postoral adj.
|
|
17 |
Anatomy |
palatin kemiklerin arkasında bulunan |
postpalatine adj.
|
|
18 |
Anatomy |
işitme kanalı arkasında bulunan |
post-tympanic adj.
|
|
Marine Biology |
|
19 |
Marine Biology |
kabuklu deniz hayvanlarının ağız arkasında bulunan tabakalı uzantı |
labium n.
|
|
|
20 |
Marine Biology |
solungaçları kalbin arkasında bulunan ve iki çift dokunaca sahip küçük kabuklu veya kabuksuz deniz karındanbacaklılarına verilen ad |
opisthobranch n.
|
|
21 |
Marine Biology |
kapaksız solungaçları kalbinin arkasında bulunan ve deniz salyangozu, deniz kelebeği ve deniz tavşanlarını içeren bir karındanbacaklılar altsınıfı |
opisthobranchia n.
|
|
22 |
Marine Biology |
kapaksız solungaçları kalbinin arkasında bulunan ve deniz salyangozu, deniz kelebeği ve deniz tavşanlarını içeren bir karındanbacaklılar altsınıfı |
subclass opisthobranchia n.
|
|
23 |
Marine Biology |
kapaksız solungaçları kalbinin arkasında bulunan karındanbacaklı deniz yumuşakçalarını içeren, euthyneura infra sınıfına mensup büyük bir takım |
opisthobranchiate n.
|
|
Zoology |
|
24 |
Zoology |
göğsün arkasında, karnın altında yüzgeçleri bulunan çoğu tatlı su ve deniz balığını kapsayan grup |
abdominales n.
|
|
25 |
Zoology |
siyah burnunun arkasında beyaz bir bölge bulunan (sığır, at) |
mealymouthed n.
|
|
26 |
Zoology |
siyah burnunun arkasında beyaz bir bölge bulunan (sığır, at) |
mealy-mouthed n.
|
|
27 |
Zoology |
ön ve arkasında birer yaklaştırıcı kası bulunan yapraksı solungaçlı yumuşakçaları içeren bir takım |
dimya n.
|
|
28 |
Zoology |
kabukluların karapaksında servikal kanalın arkasında bulunan kısım |
omostegite n.
|
|
Botanic |
|
29 |
Botanic |
çeneklerinden birinin arkasında sinir kökü bulunan (bitki) |
notorhizal adj.
|
|
Agriculture |
|
30 |
Agriculture |
eski sabanların arkasında bulunan bir alet |
basin former n.
|
|
Breeding |
|
31 |
Breeding |
(inek bel kemiği) iki kürek kemiği arasının hemen arkasında bulunan |
crop n.
|
|
Religious |
|
32 |
Religious |
katedral ya da kiliselerde tapınağın arkasında bulunan, meryem ana'ya adanmış olan şapel |
lady chapel n.
|
|
Military |
|
33 |
Military |
ağır topların arkasında bulunan iki tutacaktan her biri |
maniglion n.
|
|
Sport |
|
34 |
Sport |
kalenin hemen arkasında bulunan kriket oyuncusu |
wicketkeeper n.
|
|
Theatre |
|
35 |
Theatre |
perdenin arkasında bulunan ve tavanın görünmesini engelleyen kısa perde |
teaser n.
|
|
36 |
Theatre |
perdenin arkasında bulunan ve tavanın görünmesini engelleyen kısa perde |
tormenter n.
|
|
37 |
Theatre |
perdenin arkasında bulunan ve tavanın görünmesini engelleyen kısa perde |
tormentor n.
|
|
Engineering |
|
38 |
Engineering |
yüksek performanslı hoparlörün arkasında bulunan, istenmeyen ses dalgalarını absorbe eden hava odalarının oluşturduğu mahfaza |
labyrinth n.
|
|
Ornithology |
|
39 |
Ornithology |
gözlerinin önünde ve arkasında kahverengimsi benekler bulunan bir ördek |
squawk duck n.
|
|
|
Entomology |
|
40 |
Entomology |
larvalarının arkasında çıkıntı bulunan çentikli kelebekler familyasına mensup güvelere verilen ad |
notodontid n.
|
|
41 |
Entomology |
larvalarının arkasında çıkıntı bulunan çentikli kelebekler familyasına mensup güvelere verilen ad |
prominent moth n.
|
|
42 |
Entomology |
ilkel böceklerde kanat arkasında bulunan üç damardan her biri |
anal vein n.
|
|
43 |
Entomology |
böceklerin karınlarının arkasında bulunan hassas tüyler ile ilgili |
cercal adj.
|
|