Historique

baş başa

Sens de "baş başa" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	baş başa	eyeball to eyeball adv.
2	General	baş başa	head to head adv.
3	General	baş başa	cheek by jowl adv.
4	General	baş başa	in private adv.
5	General	baş başa	tete-a-tete adv.
6	General	baş başa	privately adv.
Idioms
7	Idioms	baş başa	in petto expr.
Marine
8	Marine	baş başa	end on expr.

Sens de "baş başa" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 137 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	başa baş olma	parity n.
2	General	saç saça baş başa kavga etme	scuffling n.
3	General	baş başa geçirilen vakit	alone time n.
4	General	başa baş noktası	get-out n.
5	General	saç saça baş başa gelmek	come to blows v.
6	General	saç saça baş başa kavga etmek	scuffle v.
7	General	başa baş yarışmak	compete head to head v.
8	General	başa baş rekabet etmek	compete head to head v.
9	General	başa baş gitmek	be head to head v.
10	General	başa baş gitmek	be nip and tuck v.
11	General	başa baş gitmek	be neck and neck v.
12	General	kendini biriyle baş başa bulmak	find oneself tête-à-tête with v.
13	General	baş başa konuşmak	talk privately v.
14	General	(yarışı) başa baş bitirmek	dead-heat v.
15	General	saç saça baş başa kavga etmiş	scuffled adj.
16	General	başa baş	par adj.
17	General	başa baş (mücadele/maç)	close-fought adj.
18	General	başa baş	toe-to-toe adj.
19	General	başa baş	head-to-head adj.
20	General	başa baş	neck and neck adv.
21	General	başa baş	at part adv.
22	General	başa baş	at par adv.
Phrasals
23	Phrasals	(yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek	pull up v.
24	Phrasals	başa baş gelmek	break even v.
25	Phrasals	biriyle bir şeyde yarışmak/başa baş gitmek	match someone or something in something v.
26	Phrasals	(birini istemediği biriyle/bir şeyle) baş başa bırakmak	stick (one) with (someone or something) v.
27	Phrasals	istemediği biriyle/bir şeyle baş başa bırakmak	stick with v.
28	Phrasals	birini istemediği bir şeyle baş başa bırakmak	stick someone with something v.
29	Phrasals	ile baş başa bırakmak	closet with v.
30	Phrasals	-de yarışmak/başa baş gitmek	match in v.
Phrases
31	Phrases	baş başa vermeyince taş yerden kalkmaz	teamwork makes the dream work expr.
32	Phrases	başa baş	on equal terms (with somebody/something) expr.
33	Phrases	başa baş	on the same terms (as somebody/something) expr.
Colloquial
34	Colloquial	baş başa verip konuşmak	go into a huddle v.
35	Colloquial	baş başa kalarak konuşmak	talk tete-a-tete v.
Idioms
36	Idioms	başa baş yarış	tight race n.
37	Idioms	kendiyle baş başa kalmanın keyfi	joy of missing out n.
38	Idioms	baş başa konuşma	a ˌtête-à-ˈtête [french] n.
39	Idioms	başa baş bir mücadele	a close game n.
40	Idioms	birini biriyle baş başa bırakmak	closet someone with someone v.
41	Idioms	başa baş kalmak	call it a draw v.
42	Idioms	başa baş kalmak	call it a wash v.
43	Idioms	başa baş kalmak	all it even v.
44	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	come down to the line v.
45	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	come down to the wire v.
46	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	go (right) down to the wire v.
47	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	come (right) down to the wire v.
48	Idioms	saç saça baş başa kavga etmek	pull caps v.
49	Idioms	baş başa vermek	lay heads together v.
50	Idioms	birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	leave somebody to stew v.
51	Idioms	baş başa vermek	cast heads together v.
52	Idioms	birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let somebody stew v.
53	Idioms	başa baş gelmek	be even-steven v.
54	Idioms	baş başa gelip konuşmak	go into a huddle v.
55	Idioms	başa baş gitmek	go head to head v.
56	Idioms	başa baş gitmek/yarışmak	go head to head with v.
57	Idioms	kaderiyle baş başa bırakmak	leave one to one's fate v.
58	Idioms	saç saça baş başa olmak	be at loggerheads v.
59	Idioms	saç saça baş başa dövüşmek	fight tooth and nail v.
60	Idioms	son ana kadar başa baş gitmek	come down to the line v.
61	Idioms	ustalıkla baş etmek/başa çıkmak	duck and dive v.
62	Idioms	sorunlarıyla baş başa/yalnız bırakılmak	be hung out to dry v.
63	Idioms	başa baş olmak	be wide open v.
64	Idioms	(birine) saç saça baş başa girmek	be at (one) hammer and tongs v.
65	Idioms	başa baş gitmek/olmak	be level pegging v.
66	Idioms	saç saça baş başa birbirine girmek	be at somebody/something hammer and tongs v.
67	Idioms	saç saça baş başa birbirine girmek	go at somebody/something hammer and tongs v.
68	Idioms	suçuyla/kötü duygularıyla baş başa kalmak/bırakılmak	stew in (one's) own broth v.
69	Idioms	(birini biriyle) baş başa bırakmak	closet (someone/oneself) with (someone) v.
70	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	go, come (right) down to the wire v.
71	Idioms	(biri/bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows (over someone or something) v.
72	Idioms	(biri/bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows (about someone or something) v.
73	Idioms	(bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows (over something) v.
74	Idioms	(bir şey yüzünden/hakkında) saç saça baş başa gelmek	come to blows about (something) v.
75	Idioms	(biriyle/bir şeyle) saç saça baş başa kavga etmek/mücadele etmek	fight (someone or something) tooth and claw v.
76	Idioms	saç saça baş başa kavga etmek	fight hammer and tongs v.
77	Idioms	saç saça baş başa birbirine girmek	fight hammer and tongs v.
78	Idioms	baş başa verip konuşmak	get/go into a huddle v.
79	Idioms	(biriyle) baş başa verip konuşmak	get/go into a huddle (with somebody) v.
80	Idioms	başa baş gitmek/yarışmak	go head-to-head v.
81	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	go down to the wire v.
82	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	come down to the wire v.
83	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	go (right) down to the wire v.
84	Idioms	başa baş bir rekabet olmak	come (right) down to the wire v.
85	Idioms	(biriyle) başa baş mücadele etmek	go head-to-head (with somebody) v.
86	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	leave (one) to stew v.
87	Idioms	birini bir şeyle/işle baş başa bırakmak	leave somebody to it v.
88	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let (one) stew v.
89	Idioms	(birini) duygularıyla baş başa bırakmak	let (one) stew in (one's) own juice v.
90	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let (one) stew in (one's) own juice v.
91	Idioms	(birini) duygularıyla baş başa bırakmak	let (one) stew in (one's) own juices v.
92	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let (one) stew in (one's) own juices v.
93	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let someone stew in their own juice v.
94	Idioms	(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak	let someone stew v.
95	Idioms	kendi duygularıyla baş başa kalmak	stew in (one's) (own) juice v.
96	Idioms	kendi duygularıyla baş başa kalmak	stew in (one's) (own) juices v.
97	Idioms	kendi duygularıyla baş başa kalmak	stew in own juice v.
98	Idioms	sorunlarla/zorluklarla baş başa kalmak	be left to twist in the wind v.
99	Idioms	istemediği biriyle/bir şeyle baş başa bırakılmış	stuck with someone or something adj.
100	Idioms	istemediği halde bir şeyle baş başa bırakılmış	stuck with adj.
101	Idioms	duygularıyla baş başa bırakılmış	left to stew in one's own juice adj.
102	Idioms	ikisi de başa baş	honours are even expr.
103	Idioms	başa baş (yarış)	as tight as a tick expr.
104	Idioms	başa baş (yarış)	tight as a tick expr.
105	Idioms	(papayla) baş başa görüşme	in petto expr.
106	Idioms	başa baş	too close to call expr.
Trade/Economic
107	Trade/Economic	başa baş fiyatı	break-even price n.
108	Trade/Economic	başa baş döviz kuru	par exchange rate n.
109	Trade/Economic	başa baş değeri üzerinden tahsil	par collection n.
110	Trade/Economic	başa baş noktası	break even point n.
111	Trade/Economic	başa baş değeri	at par n.
112	Trade/Economic	başa baş emisyon	security issue at par n.
113	Trade/Economic	başa baş değer	par value of a currency n.
114	Trade/Economic	başa baş analizinin grafikle gösterilmesi	break-even chart n.
115	Trade/Economic	başa baş analizi	break-even analysis n.
116	Trade/Economic	başa baş grafiği	break-even chart n.
117	Trade/Economic	başa baş tahvil	par bond n.
118	Trade/Economic	başa baş geliri ev halkının gelirinin tamamını tüketmeyi planladığı dolayısıyla hiç tasarrufta bulunmayacağı harcanabilir gelir düzeyi	break-even income n.
119	Trade/Economic	başa baş noktası	break-even point n.
120	Trade/Economic	başa baş noktası	breakeven point n.
121	Trade/Economic	değeri başa baş düzeyinden bile daha aşağı düşen hisse senedi	watered stock n.
122	Trade/Economic	kısa dönem başa baş fiyatı	short-run break-even price n.
123	Trade/Economic	başa baş durumunda olma	par adj.
124	Trade/Economic	başa baş	par expr.
125	Trade/Economic	başa baş değerinden daha yüksek	above par expr.
126	Trade/Economic	başa baş	at par expr.
Politics
127	Politics	baş başa toplantı	tête-à-tête meeting n.
128	Politics	(seçimin) başa baş geçmesi	close race n.
129	Politics	başa baş giden seçim kampanyası	dead heat n.
130	Politics	başa baş ilerleyen müsabaka	dead heat n.
Sport
131	Sport	yarışta dereceye girmek için başa baş gitme	dice n.
132	Sport	başa baş gitmek	side by side v.
133	Sport	başa baş gitmek	be neck and neck v.
134	Sport	başa baş	end-to-end adj.
Basketball
135	Basketball	karşılaşmanın sonlarına doğru başa baş giden maçı attığı üçlükle veya kritik bir sayıyla döndüren oyuncu	rainmaker n.
Modern Slang
136	Modern Slang	kendiyle baş başa kalma	aloneliness n.
137	Modern Slang	kendiyle baş başa kalma	alonement n.