Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | baskı yapma | suppresion n. |
General | baskı yapma | impressment n. |
General | baskı yapma | superordination n. |
Colloquial | ||
Colloquial | baskı yapma | don't push expr. |
Law | ||
Law | baskı yapma | coerce n. |
Technical | ||
Technical | baskı yapma | pressing n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | siyasi baskı yapma ve rakipleri sindirme faaliyetleri yürüten zorba çete üyesi | plug-ugly n. |
Speaking | ||
Speaking | bana bu tür bir baskı yapma | don't put that kind of pressure on me expr. |
Technical | ||
Technical | fotoğrafik levhalardan baskı yapma | photomechanical n. |
Printing | ||
Printing | küçültülmüş boyutlarda baskı yapma işlemi | microform n. |
Printing | ahşap bloklarla renkli baskı yapma | chromoxylography n. |
Printing | ışık veya fotoğrafla baskı yüzeyleri yapma tekniği | phototypography n. |
Printing | fotoğraf kullanılarak baskı plakası yapma yöntemlerine ait veya ilişkin | photomechanical adj. |