Historique

be good to

Sens de "be good to" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be good to v.	-mekte/-makta fayda var

Sens de "be good to" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be up to no good v.	halt karıştırmak
2	General	be good enough to v.	bir iyilik edip de bir yardımda bulunmak
3	General	be up to no good v.	şeytanlık düşünmek
4	General	seem to be in good health v.	iyi görünmek
5	General	seem to be in good health v.	sağlıklı görünmek
6	General	too good to be true adj.	inanılmayacak kadar iyi
Colloquial
7	Colloquial	be ... to the good v.	(belli bir düzeyde/miktar) avantajlı durumda olmak
8	Colloquial	be ... to the good v.	(belli bir düzeyde/miktar) karlı durumda olmak
9	Colloquial	if it sounds too good to be true, it probably is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir
10	Colloquial	if it sounds too good to be true, it probably is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir
11	Colloquial	if it sounds too good to be true, it usually is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle gerçek değildir
12	Colloquial	if it sounds too good to be true, it usually is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle o işte bir bit yeniği/yanlışlık vardır
13	Colloquial	(it's) good to be here expr.	burada olmaktan mutluyum
14	Colloquial	(it's) good to be here expr.	burada olmaktan mutluluk duyuyorum
15	Colloquial	good to be here expr.	burada olmaktan mutluyum
16	Colloquial	good to be here expr.	burada olmaktan mutluluk duyuyorum
17	Colloquial	good to be here expr.	burada olmak güzel
18	Colloquial	if something sounds too good to be true, it probably is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir
19	Colloquial	if something sounds too good to be true, it probably is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir
20	Colloquial	if something sounds too good to be true, it usually is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir
21	Colloquial	if something sounds too good to be true, it usually is expr.	eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir
22	Colloquial	this ought to be good expr.	işe yarasa iyi olur
23	Colloquial	this ought to be good expr.	umarım işe yarar
Idioms
24	Idioms	be up to no good v.	film çevirmek
25	Idioms	be no good to man or beast v.	bir işe yaramamak
26	Idioms	be on to a good thing v.	daha iyi ve karlı bir iş bulmak
27	Idioms	be up to no good v.	fırıldak çevirmek
28	Idioms	be no good to anyone v.	gözü kimseyi görmemek
29	Idioms	be no good to man or beast v.	işe yaramaz olmak
30	Idioms	be on to a good thing v.	işleri tıkırında olmak
31	Idioms	be no good to man or beast v.	işe yaramamak
32	Idioms	come out to be good v.	iyi/olumlu sonuçlanmak
33	Idioms	be no good to anyone v.	kimseyi gözü görmemek
34	Idioms	(be) good enough to eat v.	fevkalade güzel olmak
35	Idioms	(be) good enough to eat v.	hoş görünüşlü olmak
36	Idioms	(be) good enough to eat v.	harika görünmek
37	Idioms	be (something) to the good v.	olumlu bir durumda olmak
38	Idioms	be (something) to the good v.	iyi bir durumda olmak
39	Idioms	be no good to man or beast v.	bir işe yaramamak
40	Idioms	be no good to man or beast v.	işe yaramaz olmak
41	Idioms	be no good to man or beast v.	kullanılmaz olmak/hale gelmek
42	Idioms	too good to be true expr.	fazlasıyla iyi
43	Idioms	too good to be true expr.	gerçek olamayacak kadar iyi
44	Idioms	too good to be true expr.	yeme de yanında yat
Speaking
45	Speaking	it's good to be here expr.	burada olmak güzel
46	Speaking	they seemed to be having a pretty good time expr.	güzel vakit geçiriyor gibiydiler
47	Speaking	it feels good to be back home expr.	eve dönmek güzel
48	Speaking	it's good to be home expr.	evde olmak çok güzel
49	Speaking	that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife expr.	o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
50	Speaking	be good enough to come expr.	lütfen geliniz
51	Speaking	how did you get to be so good? expr.	sen bu kadar iyi hale nasıl geldin?
52	Speaking	supposed to be a good friend of mine expr.	sözde o benim iyi bir dostumdu
Slang
53	Slang	I worked my ass off to be a good husband expr.	iyi bir koca olabilmek için canımı dişime taktım