Turc | Anglais | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | beyaz ışık | flash white n. |
Technical | beyaz ışık | white light n. |
Physics | ||
Physics | beyaz ışık | white light n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Television | ||
Television | bir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı | contrast n. |
Aeronautic | ||
Aeronautic | kesik kesik beyaz ışık | intermittent white light n. |
Marine | ||
Marine | diğer gemileri çeken vapur tarafından taşınan, çekilen gemi sayısına bağlı olarak iki veya daha fazla olan beyaz ışık | towing light n. |
Mining | ||
Mining | kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) | girasol adj. |
Mining | kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) | girasole adj. |
Mining | kuvvetli ışık altında bakıldığında kızıl yansımalar görülen, yarı saydam ve mavimsi beyaz (taş) | girosol adj. |
Meteorology | ||
Meteorology | gökkuşağına benzeyen soluk beyaz veya sarımsı yay şeklinde ışık | cloudbow n. |