Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
bir süre içinde
Sens de
"bir süre içinde"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
bir süre içinde
for a space
adv.
Sens de
"bir süre içinde"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
oldukça kısa bir süre içinde yapılan birden fazla dalış
multiple dives
n.
2
General
bir süre için ilkel şartlar içinde yaşamak
rough it
v.
3
General
belirli bir süre içinde
in a given time
adv.
Phrasals
4
Phrasals
belli bir süre içinde bir işi ya da müsabakayı bitirmek/tamamlamak
clock in
v.
Colloquial
5
Colloquial
(çok kısa bir süre sonra/hemen) bir dakika içinde
in just a minute
expr.
Idioms
6
Idioms
bir süre boyunca/bir süredir biriyle bir beraberlik içinde
with someone for some amount of time
expr.
Speaking
7
Speaking
çok kısa bir süre içinde
before you know it
expr.
Trade/Economic
8
Trade/Economic
belli bir süre içinde malı belli fiyattan satın alıp almama hakkı
option to purchase
n.
9
Trade/Economic
belirli bir süre içinde fiyatı sınırlı tutulan sipariş
time order
n.
10
Trade/Economic
küçük birimlere bölünebilen ve uzun bir süre içinde satılabilen büyük bir sipariş
split order
n.
11
Trade/Economic
halka açık bir şirketin iki yıllık süre içinde iflas olasılığını hesaplayan bir matematiksel formül
zeta
n.
12
Trade/Economic
belirli bir süre içinde geriye dönülebilen (kabili rücu)
ambulatory
adj.
Law
13
Law
mahkemenin aldığı boşanma kararının belirli bir süre içinde itiraz olunarak kararın iptali için geçerli neden gösterilmediği takdirde kesinleşmesi
decree nisi
n.
Insurance
14
Insurance
hayat sigortalısının belirli bir süre içinde ölmesi halinde ödenen sigorta
temporary life assurance
n.
Railway
15
Railway
demiryolu şirketinin belirli bir süre içinde taşıdığı yolcu ve ton ağırlığın mil cinsinden toplam birimi
traffic mile
n.
16
Railway
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
train mile
n.
17
Railway
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
mile run
n.
18
Railway
trenin belirli bir süre içinde kat ettiği toplam yolun mil cinsinden birimi
train-mile
n.
Medical
19
Medical
tek bir ilaç dozunun kısa süre içinde damardan enjekte edilmesi
bolus
n.
Agriculture
20
Agriculture
belirli bir süre içinde kırkılan toplam koyun sayısı
tally
n.
Geology
21
Geology
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçlara ait
time-stratigraphic
n.
22
Geology
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçlarla ilgili
time-stratigraphic
n.
23
Geology
belirli bir süre içinde bir yerde biriken kayaçları teşkil eden
time-stratigraphic
n.
Military
24
Military
mayının yerleştirildikten hemen sonraki süre içinde patlamasını önleyen bir cihaz
arming delay device
n.
Sport
25
Sport
mesafeyi ilk tamamlayanın veya bir süre içinde en çok tur atanın kazandığı yarış
endurance racing
n.
Engineering
26
Engineering
bir işin bitmesi için gereken süreyi ya da belirsiz süre içinde yapılabilecek iş miktarını ölçmek için atanan iş miktarı
amount limit
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir süre içinde
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy