birbirinden ayırmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

birbirinden ayırmak



Sens de "birbirinden ayırmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
birbirinden ayırmak disconnect v.
birbirinden ayırmak tell apart v.
birbirinden ayırmak uncouple v.
birbirinden ayırmak distinguish v.
Archaic
birbirinden ayırmak uncombine v.
birbirinden ayırmak put asunder v.

Sens de "birbirinden ayırmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between v.
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak get between (someone or something and someone or something else) v.
birbirinden ayırmak/ayırt etmek discern between and v.
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) birbirinden ayırmak disconnect (someone or something) from (someone or something) v.
(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayırmak/ayırt etmek discriminate between (someone or something) v.
(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayırmak tell (someone or something) apart v.
Colloquial
sapla samanı birbirinden ayırmak not to compare apples to oranges v.
insanları birbirinden ayırmak split people up v.
Idioms
iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak sort out the men from the boys v.
iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak sort out the sheep from the goats v.
iki kişiyi birbirinden ayırmak tell someone from someone else v.
iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak separate the men from the boys v.
iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak sort the sheep from the goats v.
iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmak separate the sheep from the goats v.
sapla samanı birbirinden ayırmak separate the wheat from the chaff v.
sapla samanı birbirinden ayırmak separate the wheat from the chaff v.
(iki şeyi) birbirinden ayırmak draw a line between (two things) v.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak draw the line between something and something else v.
bir şeyle bir şeyi birbirinden ayırmak draw a line between something v.
(birilerini) birbirinden ayırmak keep (someone) apart v.
sapla samanı birbirinden ayırmak separate wheat from chaff v.
Politics
din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak secularize v.
din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak separate the state from religion v.
din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak secularise v.
Technical
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifugate v.
katı ve sıvı maddeleri birbirinden ayırmak için çok hızlı döndürmek centrifuge out v.
parçaları birbirinden ayırmak disassemble v.
Mechanic
akışkanlara direnç sağlamak, sızıntıyı önlemek, sıvıları birbirinden ayırmak gibi amaçlara yarayan cihaz labyrinth n.
Railway
(demiryolu arabası, lokomotif) birbirinden ayırmak cut v.
Physics
gazları filtreleyerek birbirinden ayırmak atmolyse v.
gazları filtreleyerek birbirinden ayırmak atmolyze v.
Bookbindery
bir formdaki sayfaları birbirinden ayırmak için kullanılan eşya gutter stick n.