Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Historique
biri/bir şey için olmak
Sens de
"biri/bir şey için olmak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrasals
1
Phrasals
biri/bir şey için olmak
apply to someone or something
v.
Sens de
"biri/bir şey için olmak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
(biri/bir şey için) mezar olmak
entomb
v.
Phrasals
2
Phrasals
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about (someone or something)
v.
3
Phrasals
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about someone or something
v.
4
Phrasals
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood on someone or something
v.
5
Phrasals
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood over someone or something
v.
6
Phrasals
(biri/bir şey) için seferber olmak
campaign for (someone or something)
v.
7
Phrasals
(biri/bir şey) için bir şeyin göstergesi olmak
represent to (someone or something)
v.
8
Phrasals
(biri/bir şey) için bir şeyin sembolü olmak
represent to (someone or something)
v.
9
Phrasals
(biri/bir şey) için bir şeyin temsili olmak
represent to (someone or something)
v.
10
Phrasals
(birine/bir şeye biri/bir şey) için göz kulak olmak
keep (someone or something) for (someone or something)
v.
11
Phrasals
biri/bir şey için değerli olmak
credit to someone or something
v.
12
Phrasals
biri/bir şey için onur kaynağı olmak
credit to someone or something
v.
13
Phrasals
biri/bir şey için uygun olmak
apply to someone or something
v.
14
Phrasals
(biri/bir şey) için dezavantajlı/istenmeyen bir durum olmak
go against (someone or something)
v.
15
Phrasals
(biri/bir şey) için (bir şeyi) olmak
have (something) for (someone or something)
v.
16
Phrasals
(biri/bir şey) için (bir çözümü) olmak
have (something) for (someone or something)
v.
17
Phrasals
(biri/bir şey) için (bir şeyin) işareti olmak
spell (something) for (someone or something)
v.
18
Phrasals
(biri/bir şey) için (bir şeyin) göstergesi olmak
spell (something) for (someone or something)
v.
19
Phrasals
(biri/bir şey) için uygun olmak
work for (someone or something)
v.
Colloquial
20
Colloquial
(biri/bir şey) için deli olmak
be crazy about (someone or something)
v.
21
Colloquial
(biri/bir şey) için divane olmak
be crazy about (someone or something)
v.
22
Colloquial
(biri/bir şey) için iyi olmak
be good for (someone or something)
v.
23
Colloquial
(biri/bir şey) için yaratılmış olmak
be made for (someone or something)
v.
24
Colloquial
(biri/bir şey) için biçilmiş kaftan olmak
be made for (someone or something)
v.
25
Colloquial
(biri/bir şey) için yeterli olmak
do for (someone or something)
v.
26
Colloquial
(biri/bir şey) için makul olmak
do for (someone or something)
v.
27
Colloquial
(biri/bir şey) için uygun olmak
do for (someone or something)
v.
Idioms
28
Idioms
biri/bir şey için iyiye işaret olmak
augur well for someone or something
v.
29
Idioms
(biri/bir şey) için kolaylıkla ikna edilebilir olmak
be a soft touch for (someone or something)
v.
30
Idioms
(biri/bir şey) için kolay lokma olmak
be a soft touch for (someone or something)
v.
31
Idioms
(biri/bir şey) için kolayca kandırılabilir olmak
be a soft touch for (someone or something)
v.
32
Idioms
(biri/bir şey) için kötü olmak
be bad news (for somebody/something)
v.
33
Idioms
(biri/bir şey) için sorun olmak
be bad news (for somebody/something)
v.
34
Idioms
biri/bir şey için uygun olmak
be cut out for somebody/something
v.
35
Idioms
biri/bir şey için biçilmiş kaftan olmak
be cut out for somebody/something
v.
36
Idioms
(biri/bir şey) için iyi olmak
be good news (for somebody/something)
v.
37
Idioms
(biri/bir şey) için iyi haber olmak
be good news (for somebody/something)
v.
38
Idioms
(biri/bir şey) için faydalı/yararlı olmak
be good news (for somebody/something)
v.
39
Idioms
(biri/bir şey) için çok heyecanlı olmak
be keen about (someone or something)
v.
40
Idioms
(biri/bir şey) için çok heyecanlı olmak
be keen on (someone or something)
v.
41
Idioms
(biri/bir şey) için deli divane olmak, (biri/bir şey) için çok heyecanlı/hevesli olmak
be wild about (someone or something)
v.
42
Idioms
(biri/bir şey için) iyiye işaret olmak
bode well (for somebody/something)
v.
43
Idioms
(biri/bir şey için) iyiye alamet olmak
bode well (for somebody/something)
v.
44
Idioms
(biri/bir şey için) iyiye delalet olmak
bode well (for somebody/something)
v.
45
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye işaret olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
46
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye alamet olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
47
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye delalet olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
48
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye işaret olmak
bode ill for (someone or something)
v.
49
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye alamet olmak
bode ill for (someone or something)
v.
50
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye delalet olmak
bode ill for (someone or something)
v.
51
Idioms
(biri/bir şey) için iyiye işaret olmak
bode well for (someone or something)
v.
52
Idioms
(biri/bir şey) için iyiye alamet olmak
bode well for (someone or something)
v.
53
Idioms
(biri/bir şey) için iyiye delalet olmak
bode well for (someone or something)
v.
54
Idioms
(biri/bir şey) için bir ağırlığı olmak
carry weight with (someone or something)
v.
55
Idioms
(biri/bir şey) için etkili olmak
carry weight with (someone or something)
v.
56
Idioms
(biri/bir şey) için çok kolay olmak
come naturally (to somebody/something)
v.
57
Idioms
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
58
Idioms
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
have an eye out for (someone or something)
v.
59
Idioms
(bir şey, iş, pozisyon, konum için) aklında biri/bir şey olmak
have something in mind (for something)
v.
60
Idioms
(biri/bir şey) için geçerli olmak
hold good for (someone or something)
v.
61
Idioms
(biri/bir şey) için tetikte olmak
keep an eye out for (someone or something)
v.
62
Idioms
(biri/bir şey) için tetikte olmak
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
63
Idioms
biri/bir şey için kefil olmak
put in a good word for someone/something
v.
64
Idioms
(biri/bir şey) oyundan atılmak/diskalifiye olmak için (üç hakkından birini, ikisini, üçünü de) kullanmış
(one, two, three) strikes against (someone or something)
expr.
Slang
65
Slang
(biri/bir şey) için kötü olmak
do a job on (someone or something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of biri/bir şey için olmak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy