birini vurmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

birini vurmak



Sens de "birini vurmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
Idioms
birini vurmak gun somebody down v.
birini vurmak gun down somebody v.
Slang
birini vurmak burn v.

Sens de "birini vurmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 100 résultat(s)

Turc Anglais
General
birini ateşli silahla vurmak gun someone down v.
birini yerden yere vurmak lower the boom on someone v.
birini testislerinden vurmak shoot someone in the balls v.
(silahla) birini kalbinden vurmak shoot someone in the heart v.
birini omuzundan vurmak shoot someone in the shoulder v.
birini zincire vurmak put someone in chains v.
Phrasals
birini silahla vurmak/öldürmek/indirmek shoot down v.
birini zincire/prangaya vurmak shackle someone with something v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) vurmak smite (someone or something) with (something) v.
birini bir şeyle vurmak smite someone with something v.
(birini/bir şeyi ani bir şeyle) vurmak strike (someone or something) with (something) v.
birini/bir şeyi bir yerinden vurmak strike someone or something on something v.
(birini veya bir şeyi) sağa sola vurmak knock out v.
(birini/bir şeyi bir şeye) vurmak/savurmak knock (someone or something) to (something) v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak wail on (someone or something) v.
birini/bir şeyi sağa sola vurmak/çarpmak bang someone or something around v.
birini (veya bir hayvanı) zincire vurmak chain someone (or an animal) up v.
birini/bir şeyi yerden yere vurmak cut someone or something up v.
birini/bir şeyi yerden yere vurmak hack someone or something apart v.
(birini kötü bir haberle) vurmak hit (someone) with (something) v.
(birini/bir şeyi/kendini) hızla bir yere vurmak plonk (someone, something, or oneself) down v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak/çalmak rip (someone or something) to shreds v.
(birini/bir şeyi bir şeye) vurmak/çalmak slam (someone or something) down on (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) vurmak/çalmak slam (someone or something) down onto (something) v.
(birini) can evinden vurmak touch to (someone) v.
Colloquial
birini vurmak ya da bıçaklamak let daylight through v.
birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) duygusal/hissiyat olarak vurmak get one right here v.
(birini) dizinden vurmak kneecap v.
(birini) vurmak gun down v.
birini/bir hayvanı vurmak gun someone (or an animal) down v.
Idioms
birini en zayıf noktasından vurmak hit somebody where it hurts most v.
birini zaaf noktasından vurmak hit somebody where it hurts most v.
birini en hassas noktasından vurmak hit somebody where it hurts most v.
birini arkadan vurmak sell someone down the river v.
birini sırtından vurmak hit someone below the belt v.
birini can evinden vurmak hit somebody where it hurts most v.
birini arkadan vurmak hit someone below the belt v.
birini canevinden vurmak hit one where one lives v.
birini vurmak için aramak gun for someone v.
birini en hassas olduğu noktadan vurmak hit somebody where it hurts most v.
birini canevinden vurmak hit one close to home v.
(birini/bir şeyi) basında yerden yere vurmak do a demolition job on (someone or something) v.
(birini) kendi silahıyla vurmak play the same game (as somebody) v.
(birini) can evinden vurmak get (one) where (one) lives v.
(birini) can evinden vurmak get (one's) knife into (someone) v.
(birini) can evinden vurmak get the knife into (someone) v.
birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) duygusal/hissiyat olarak vurmak gets one right here v.
(birini) yerden yere vurmak rip (someone) in half v.
(birini) yerden yere vurmak tear (someone) in half v.
(birini) can evinden vurmak pierce (one's) heart v.
birini can evinden vurmak pierce someone's heart v.
(birini) can evinden vurmak hit home with (one) v.
(birini) can evinden vurmak catch (one) on the raw [uk] v.
(birini) can evinden vurmak catch somebody on the raw [uk] v.
(birini) can evinden vurmak touch somebody on the raw [uk] v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak lower the boom (on someone or something) v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak tear (someone or something) to pieces v.
birini/bir şeyi yerden yere vurmak tear somebody/something to pieces/shreds v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak tear (someone or something) to ribbons v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak tear (someone or something) to shreds v.
birini/bir şeyi yerden yere vurmak tear someone or something to shreds v.
birini/bir şeyi yerden yere vurmak tear someone or something to pieces v.
birini yerden yere vurmak be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birini) kendi yöntemiyle/silahıyla vurmak beat (one) at (one's) own game v.
birini kendi yöntemiyle/silahıyla vurmak beat somebody at their own game v.
birini kafasından/beyninden vurmak blow somebody's brains out v.
birini ummadığı bir anda/yerden vurmak catch/take somebody unawares v.
birini can evinden vurmak catch/touch somebody on the raw [uk] v.
(birini) can evinden vurmak cut (one) to the quick v.
birini can evinden vurmak cut somebody to the quick v.
(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak come down (hard) (on someone or something) v.
(birini) can evinden vurmak get one's knife into (someone) v.
(birini) can evinden vurmak get the knife into (someone) v.
(birini) kendi silahıyla vurmak give (one) a dose of (one's) own medicine v.
(birini) kendi silahıyla vurmak give (one) a taste of (one's) own medicine v.
birini kendi silahıyla vurmak give somebody a taste of their own medicine v.
birini kendi silahıyla vurmak give somebody a dose of their own medicine v.
(birini) sırtından vurmak hit (one) below the belt v.
(birini) arkadan vurmak hit (one) below the belt v.
(birini) bel altı vurmak hit (one) below the belt v.
(birini) belden aşağı vurmak hit (one) below the belt v.
birini can evinden vurmak hit (one) where it hurts (most) v.
birini en hassas olduğu noktadan vurmak hit (one) where it hurts (most) v.
birini en zayıf noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) v.
birini zaaf noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) v.
birini en hassas noktasından vurmak hit (one) where it hurts (most) v.
birini/bir şeyi fena vurmak knock somebody/something for six [uk] v.
birini/bir şeyi fena vurmak hit somebody/something for six [uk] v.
birini kendi silahıyla vurmak pay someone back in their own coin [old-fashioned] v.
(birini) kendi silahıyla vurmak play (one) at (one's) own game v.
birini kendi silahıyla vurmak play somebody's game v.
birini kendi silahıyla vurmak play the same game (as somebody) v.
(birini) can evinden vurmak strike home with (one) v.
(birini) en hassas noktasından vurmak strike home with (one) v.
Slang
birini silahla vurmak cap someone v.
birinin emriyle başka birini vurmak make a hit v.
bir anlaşma üzerine birini vurmak make a hit v.
(birini) vurmak put a cap in (one's) ass v.
(birini) tabancayla/silahla vurmak/öldürmek put a cap in (one's) ass v.
ateşli silahla birini vurmak gat v.