Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | biriyle kalmak | abide with someone v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | beraber kalmak (biriyle) | stick with v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (biriyle) arkadaş kalmak | keep in with (someone) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak | face with (someone or something) v. |
Phrasals | (biriyle başka biri) arasında muallakta kalmak | fluctuate between (someone and someone else) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) kalmak | remain with (someone or something) v. |
Phrasals | (bir biriyle kalmak/bir biriyle) kalmak | shuttle from (someone) to (someone else) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında kararsız kalmak | waver between (someone or something) and (someone or something else) v. |
Idioms | ||
Idioms | (biriyle) evli kalmak | not leave (one's) side v. |
Idioms | (biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek | come face to face with (someone or something) v. |
Slang | ||
Slang | (biriyle) yatıp kalmak | sack up with (one) v. |