bounding - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bounding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bounding" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
General
bounding adj. bağlayıcı
Technical
bounding n. yangından korunma ürünlerini bilimsel testler ile belirlenen sınırlar dahilinde kullanma
Automotive
bounding n. sıçrama
bounding n. zıplama

Sens de "bounding" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Anglais Turc
Computer
bounding box n. karakter kutusu
bounding box n. sınırlayıcı kutu
Automotive
tolerance of bounding n. sıçrama toleransı
Medical
bounding pulse n. sıçrayıcı nabız
bounding pulse n. çarpıntı
bounding pupil n. göz bebeğinin hızla büyüyüp küçülmesi
Environment
bounding estimate n. üst limit tahmini
Military
bounding overwatch n. himayeli sıçrama
bounding fragmentation mine n. havada paralanan parça etkili mayın
bounding overwatch technique n. muharebe için sıçrayarak ilerleme tekniği
bounding mine n. sıçrayan antipersonel mayın