Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Television | ||||
Television | broadcasted adj. | yayınlanan | ||
We have one programme broadcast in Ireland that deals with the sea. İrlanda'da yayınlanan ve denizle ilgili olan bir programımız var. More Sentences |
||||
Television | broadcasted adj. | yayını yapılan |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be broadcasted live v. | canlı yayınlanmak | ||
The concert was broadcast live. Konser canlı yayınlandı. More Sentences |