bunlardan

Sens de "bunlardan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	bunlardan	those which adj.

Sens de "bunlardan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	(bunlardan/bunların) her biri	each of which n.
This poem is composed of four verses, each of which has five lines. Bu şiir her birinin beş dizesi olan dört kıtadan oluşur. More Sentences
2	General	bunlardan her biri	each of these pron.
It is the interests of each of these that the national parliaments have sought to protect. Ulusal parlamentoların korumaya çalıştığı, bunların her birinin çıkarlarıdır. More Sentences
3	General	bunlardan biri	one of those pron.
They would just swallow us whole in one of those. Bunlardan birinde bizi bütünüyle yutarlardı. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	bunlardan başka	other than these adv.
5	Common Usage	bunlardan başka	except these adv.
6	Common Usage	bunlardan başka	apart from these adv.
General
7	General	bunlardan ikincisi	the second of these n.
8	General	bunlardan ilki	the first of these n.
9	General	tabiattaki modelleri inceleyip bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bilim dalı	biomimicry n.
10	General	doğadaki modelleri inceleyip taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan bilim dalı	biomimicry n.
11	General	bunlardan herhangi biri	any these adj.
12	General	bunlardan farklı olarak	different from those adv.
13	General	bunlardan dolayı	because of these conj.
Phrases
14	Phrases	bütün bunlardan önce	before all of this expr.
15	Phrases	bütün bunlardan sonra	after all of this expr.
Idioms
16	Idioms	ortalıkta bunlardan istemediğin kadar var	woods are full of someone or something expr.
17	Idioms	tüm bunlardan sonra	when all's said and done expr.
18	Idioms	tüm bunlardan sonra	when everything is said and done expr.
Speaking
19	Speaking	bütün bunlardan bir anlam çıkaramıyorum	I can’t make heads or tails of it all expr.
20	Speaking	bunlardan daha önce hiç bahsetmedin	you never said that before expr.
21	Speaking	bunlardan ister misin?	do you want one of these? expr.
22	Speaking	eminim bunlardan biri hoşuna giderdi	I bet you'd like one of these expr.
23	Speaking	tüm bunlardan sonra	when all is said and done expr.
Law
24	Law	davanın koşullarına bağlı olarak bazı genel hüküm veya usullerde değişiklik yapılabileceği veya bunlardan feragat edilebileceği fikrini öneren yetki	modus n.
Computer
25	Computer	bunlardan seçin	choose from expr.
26	Computer	bunlardan sonra büyük harfe çevirme	don't capitalize after expr.
Religious
27	Religious	komünyon ayinindeki ekmek ve şarabın isa'nın bedeni ve kanı olmadığını, fakat bunlardan yiyip içenlerin isa'nın bedeni ve kanını alacağını savunan dini öğreti	receptionism n.
28	Religious	komünyon ayinindeki ekmek ve şarabın isa'nın bedeni ve kanı olmadığına, fakat bunlardan yiyip içenlerin isa'nın bedeni ve kanını alacağına inanan kimse	receptionist n.