cackle - Turc Anglais Dictionnaire

cackle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "cackle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

Anglais Turc
General
cackle n. kıkırtı
I could hear her cackle from upstairs.
Yukarıdan onun kıkırtısını duyabiliyordum.

More Sentences
cackle n. gıdaklama
The hens' cackle can be heard from my room.
Tavukların gıdaklamaları odamdan duyuluyor.

More Sentences
cackle v. kıkır kıkır gülmek
I cackled at her joke.
Yaptığı espriye kıkır kıkır güldüm.

More Sentences
cackle v. gıdaklamak
Cackling with delight and greed, the hens clambered in.
Tavuklar keyif ve açgözlülükle gıdaklayarak içeri girdiler.

More Sentences
cackle v. (tavuk) gıdaklamak
The chicken is cackling.
Tavuk gıdaklıyor.

More Sentences
cackle n. gevezelik
cackle n. gülüş
cackle v. gevezelik etmek
cackle v. gıdıklamak
cackle v. gürültülü bir şekilde konuşmak
cackle v. laflamak
cackle v. kıkırdamak
cackle v. kesik kesik gülmek
cackle v. çenesi düşmek
cackle v. çenesi durmamak

Sens de "cackle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Anglais Turc
General
cut the cackle v. zırvalamayı bırakmak
Colloquial
cut the cackle v. susup işe koyulmak
cut the cackle v. sesini kesip susmak
cut the cackle v. gevezeliği bırakıp işe koyulmak
Idioms
cackle-bladder n. içinde tavuk kanı olan torba