cataracting - Turc Anglais Dictionnaire

cataracting

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "cataracting" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 20 résultat(s)

Anglais Turc
General
cataract n. çağlayan
The majestic cataract cascaded down the rocks.
Muhteşem çağlayan, kayalardan aşağıya doğru akıyordu.

More Sentences
cataract n. katarakt
He underwent surgery to remove the cataract in his left eye.
Adam, sol gözündeki kataraktı aldırmak için ameliyat oldu.

More Sentences
Medical
cataract n. katarakt
Six months ago I had an operation for the cataract in my right eye.
Altı ay önce sağ gözümdeki katarakt için bir ameliyat geçirdim.

More Sentences
General
cataract n. sel
cataract n. yüksekliği az olan, büyük çağlayan
cataract n. büyük çağlayan
cataract n. çavlan
cataract n. şelale
cataract n. taşkın
cataract n. cavlan
cataract n. perde
cataract n. aksu
cataract n. nehrin en akıntılı yeri
cataract n. çok şiddetli sağanak yağmur
Technical
cataract n. aksu
Medical
cataract n. akbasma
cataract n. aksu
cataract n. perde
Optics
cataract n. göz perdesi
Geography
cataract n. büyük çağlayan

Sens de "cataracting" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Medical
glass blower's cataract n. cam üfleyici kataraktı
cataract extraction n. katarakt ekstrasyonu
cataract and liver enzymes n. katarakt ve karaciğer enzimleri
cataract surgery n. katarakt cerrahisi
cataract surgery n. katarak ameliyatı
cataract operation n. katarakt operasyonu
cataract extraction n. katarakt ekstraksiyonu
posterior subcapsular cataract n. posterior subkapsüler katarakt
have a cataract v. göze perde inmek
Pathology
nuclear cataract n. nükleer katarakt
nuclear cataract n. göz merceğinin çekirdeğini etkileyen bir katarakt
congenital cataract n. konjenital katarakt
congenital cataract n. doğumsal katarakt
congenital cataract n. doğumdan sonra lensin opaklaştığı bir rahatsızlık
Optics
after-cataract n. ikincil katarakt
cortical cataract n. lens korteksini etkileyen katarakt
Marine Biology
grey cataract n. gri katarakt
worm cataract n. solucan kataraktı
worm cataract n. solucan inmesi
Geography
cataract canyon n. abd'deki büyük kanyon'un bir kolu
Ornithology
cataract bird n. kayalık dağ geçitlerinde ve su yollarında sıkça dolaşan küçük bir avustralyalı ötücü kuş