| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | contribute to (something) v. | (bir şeye) katkı sağlamak | ||
|
I think that this will greatly contribute to more balanced relations with our American partner. Bunun Amerikalı ortağımızla daha dengeli ilişkiler kurmamıza büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. More Sentences |
||||
| Phrasals | contribute to (something) v. | (bir şeye) katkıda bulunmak | ||
| Phrasals | contribute to (something) v. | (bir şeyin) katalizörü olmak | ||
| Phrasals | contribute to (something) v. | (bir şeyin) tetikleyicisi olmak | ||
| Phrasals | contribute to (something) v. | (bir şeyin) etmeni olmak | ||