düzlemsel - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

düzlemsel



Sens de "düzlemsel" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
düzlemsel plane adj.
düzlemsel planary adj.
Technical
düzlemsel lamelliform adj.
düzlemsel planar adj.

Sens de "düzlemsel" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Turc Anglais
General
düzlemsel olmayan molekül non planar molecule n.
düzlemsel seyir ölçeği plane scale n.
Technical
düzlemsel tarama tekniği planar scanning technique n.
düzlemsel gerinim plane strain n.
düzlemsel ızgaralı lamba coplanar grid valve n.
düzlemsel eğilme plane bending n.
düzlemsel gerinim koşulları plane-strain conditions n.
düzlemsel deformasyon hali plane state of deformation n.
düzlemsel büyüme planar growth n.
düzlemsel deformasyon plane strain n.
düzlemsel ters çevrilmiş konik anten planar inverted cone antenna n.
düzlemsel hareket planar motion n.
düzlemsel kayma yüzeyi plane surface of sliding n.
düzlemsel bozukluk planar defect n.
düzlemsel hedef planar target n.
düzlemsel dizilimli anten planar array antenna n.
düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu plane-stress fracture tougness n.
düzlemsel gerilim plane stress n.
düzlemsel eğme deneyi plane bending test n.
düzlemsel ızgaralı lamba coplanar-grid valve n.
düzlemsel yüzey planar face n.
düzlemsel akım plane flow n.
düzlemsel taşlayıcı planar grinder n.
düzlemsel yoğunluk planar density n.
düzlemsel atom yoğunluğu planar atomic density n.
düzlemsel çizge planar graph n.
düzlemsel gerinimli kırılma tokluğu plane-strain fracture toughness n.
düzlemsel ucaylanmış ışık plane-polarized light n.
düzlemsel deformasyon plane deformation n.
sert düzlemsel malzeme solid planar material n.
sert düzlemsel malzemenin direnci resistivity of solid planar material n.
orijinde birleşen üç veya daha fazla halkadan oluşan bir düzlemsel eğri rose n.
düzlemsel olmayan nonplanar adj.
Computer
düzlemsel hedef planar target n.
düzlemsel çizge planar graph n.
düzlemsel hareket planar motion n.
Informatics
düzlemsel çizge planar graph n.
Telecom
düzlemsel ağ planar network n.
Construction
düzlemsel gerilme plane stress n.
Marine
düzlemsel kayma planer slip n.
Optics
sıvı veya kristallerden geçen düzlemsel ucaylanmış ışığa uygulanan dönme etkisi torque n.
düzlemsel ucaylanma plane polarization n.
ışını iki kat kıran bir ortamda yer alan ve düzlemsel ucaylanmış ışığın tüm bileşenlerinin aynı hızla yol aldığı doğrultuya paralel olan eksen optical axis n.
Math
düzlemsel bir alanın bir eksen çevresinde dönmesiyle oluşan katı cismin hacmi volume of a solid of revolution n.
düzlemsel üçgenölçü plane trigonometry n.
düzlemsel eğri plane curve n.
Geometry
düzlemsel şekil two-dimensional figure n.
üçgen düzlemsel trigonal planar n.
geometrik bir katı cismin düzlemsel yüzeyi face n.
eş merkezli iki dairenin arasında yer alan düzlemsel şekil ring n.
eğik koninin yüzeyi ile merkezi koninin tepe noktasında bulunan bir kürenin yüzeyinin kesişmesiyle oluşan düzlemsel olmayan eğri spheroconic n.
düzlemsel olmayan nonplane adj.
Physics
düzlemsel hareket plane motion n.
düzlemsel dairesel kısıtlı üç cisim problemi planar circular restricted three-body problem n.
düzlemsel yüzey planar surface n.
(hareketli dalga) düzlemsel polarlanmış plane-polarized adj.
(hareketli dalga) düzlemsel polarlanmış plane-polarised adj.
Geography
düzlemsel harita izdüşümü zenithal projection n.
düzlemsel harita plane chart n.
Geology
düzlemsel kayma planar sliding n.