| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | dark horse n. | kazanma ihtimali zor olan |
| General | dark horse n. | yarışta kazanması umulmayan at |
| General | dark horse n. | beklenmedik başarı gösteren politikacı |
| General | dark horse n. | beklenmedik başarı gösteren kişi |
| General | dark horse n. | beklenmedik başarı gösteren yarış atı |
| General | dark horse n. | hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider |
| General | dark horse n. | kapalı kutu olan kimse |
| General | dark horse n. | hayatını gizli tutan kimse |
| General | dark horse n. | beklenmedik yetenekleri olan, kendinden bahsetmeyen kimse |
| Idioms | ||
| Idioms | dark horse n. | hiç bilinmediği halde seçimi kazanan politikacı |
| Idioms | dark horse n. | sürpriz at |
| Politics | ||
| Politics | dark horse n. | sürpriz yapabilme olasılığına sahip siyasal parti veya lider |
| British Slang | ||
| British Slang | dark horse n. | yere bakan yürek yakan |
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | a dark horse n. | kapalı kutu |
| Idioms | ||
| Idioms | a dark horse n. | yarışı sürpriz biçimde kazanmış sporcu |
| Idioms | a dark horse n. | yere bakan yürek yakan |
