dilly - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dilly

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "dilly" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
General
dilly n. hoş
dilly n. güzel
dilly n. zevkli
dilly v. oyalamak
dilly v. ayak sürmek
dilly v. vakit öldürmek
Mining
dilly n. madenin az eğimli yerlerinde kullanılan bir nakliye sistemi
Botanic
dilly n. nergis
dilly n. sapodila ağacı
dilly n. florida ve batı hint adaları'na özgü küçük bir ağaç

Sens de "dilly" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

Anglais Turc
General
dilly dally n. oyalanma
dilly-dallier n. aylak
dilly-dallier n. serseri
dilly bag [australia] n. bitki liflerinden yapılan file çanta
dilly dally v. vakit öldürmek
dilly-dally v. vakit öldürmek
dilly-dally v. oyalanmak
dilly-dally v. sallanmak
dilly dally v. işi ağırdan almak
dilly dally v. oyalanmak
dilly dally v. sallanmak
dilly-dallying adj. kararsızlıkla vakit harcayan
Colloquial
a real dilly n. olağanüstü biri/bir şey
a real dilly n. fevkalade biri/bir şey
a real dilly n. mükemmel biri/bir şey
a real dilly n. dört dörtlük biri/bir şey
a real dilly n. on numara biri/bir şey
a real dilly n. kusursuz biri/bir şey
a real dilly n. eğlenceli biri/bir şey
dilly-dally (around) with (someone or something) v. vakit öldürmek
dilly-dally (around) with someone or something v. vakit öldürmek
dilly-dally (around) with (someone or something) v. boş boş/aylak aylak vakit geçirmek
dilly-dally (around) with someone or something v. boş boş/aylak aylak vakit geçirmek
dilly-dally with v. ile vakit öldürmek
dilly-dally with v. ile boş boş/aylak aylak vakit geçirmek
dilly-dally with v. ile (sağda solda) zaman harcamak
dilly-dally with v. ile (sağda solda) zaman öldürmek
dilly-dally with v. ile (orada burada) aylaklık etmek
dilly-dally with v. ile oyalanmak
dilly-dally with v. ile boş boş takılmak
dilly-dally with v. ile (sağda solda) takılmak
dilly-dally with v. ile (orada burada) takılmak
Idioms
a real dilly [us] n. şen şakrak biri
a real dilly [us] n. neşe dolu biri
a real dilly [us] n. hayat dolu kişi
a real dilly [us] n. çok hoş
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman harcamak
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman öldürmek
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle (orada burada) aylaklık etmek
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle oyalanmak
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle boş boş takılmak
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle (sağda solda) takılmak
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle (orada burada) takılmak
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle/bir şeyle vakit öldürmek
dilly-dally (around) with someone or something v. biriyle bir şeyle aylak aylak vakit geçirmek
Transportation
dilly [dialect] [uk] n. at arabası
Botanic
wild dilly n. florida ve batı hint adaları'na özgü küçük bir ağaç
History
dilly [obsolete] n. taşıma aracı olarak kullanılan atlı araba
Archaic
dilly-dallying adj. aylak aylak dolaşan
dilly-dallying adj. oyalanan
dilly-dallying adj. ağırdan alan
dilly-dallying adj. sağda solda sürten
Ornithology
dilly [dialect] [uk] n. ördek
Slang
dilly [australia] adj. aptal
dilly [australia] adj. ahmak
dilly [australia] adj. salak
what tha dilly yo/dealio? expr. naber/ne var ne yok?
what's the dilly? expr. neler oluyor?
what's the dilly? expr. ne oldu?
what's the dilly? expr. neler dönüyor?
what's the dilly? expr. ne yapıyoruz/yapacağız?
what's the dilly? expr. konu/mevzu nedir?
British Slang
dilly-dally v. aylak aylak dolanmak
dilly-dally v. boş boş takılmak
dilly-dally v. oyalanmak