dizili - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dizili



Sens de "dizili" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
dizili strung adj.
dizili delaminated adj.
dizili arranged adj.
dizili in file adj.
dizili series adj.
dizili successional adj.
Computer
dizili indexed adj.

Sens de "dizili" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)

Turc Anglais
General
havai adalarında ipe dizili çiçek ve yapraklardan oluşan başa ya da boyna asılan süs leis n.
sıra dizili olma sequentiality n.
art arda dizili/dizilmiş like beads-on-a-string adj.
yakut taşı dizili carbuncled adj.
gömülü biçimde mücevher dizili (yüzük vb.) channel-set adj.
vitrine dizili arrayed adj.
sıra halinde dizili olmayan astichous adj.
parçaları aralıksız dizili contiguous adj.
enine dizili kütükten yapılan corduroy adj.
enine dizili odundan inşa edilen corduroy adj.
düzgün dizili shapely adj.
art arda dizili tandem adv.
Technical
çembersel dizili ince tel makinesi circular tandem fine-wire machine n.
dizili arama ordered seek n.
dizili sıralı kütük ordered serial file n.
gevşek dizili haddeleme loose pack rolling n.
yanyana dizili hadde cross country mill n.
Computer
dizili arama ordered seek n.
dizili sıralı kütük ordered serial file n.
yerel dizili olmayan alanlar local non-indexed fields n.
yerel dizili alanlar local indexed fields n.
dizili yerel alanları otomatik süz auto-filter local indexed fields expr.
dizili olmayan yerel alanları otomatik süz auto-filter local non-indexed fields expr.
uzaktaki dizili alanları otomatik süz auto-filter remote indexed fields expr.
Architecture
(binada) zemine yatay dizili taş sırası cubile n.
Construction
kalınlığı eşit olmayan dizili taşlar random courses n.
Printing
tekrar kullanılacak olan önceden kullanılmış dizili harfler live matter n.
Math
dizili açılımı expansion in a series n.
Biology
… dizili anlamına gelen bir son ek -stichous suf.
Marine Biology
tek dizili single stranded adj.
Botanic
uçlarında spiral şeklinde dizili, genellikle beyaz renkte küçük çiçekler olan bir orkide ladies' tresses (spiranthes) n.
uçlarında spiral şeklinde dizili, genellikle beyaz renkte küçük çiçekler olan bir orkide ladies'-tresses n.
uçlarında spiral şeklinde dizili, genellikle beyaz renkte küçük çiçekler olan bir orkide lady's tresses n.
uçlarında spiral şeklinde dizili, genellikle beyaz renkte küçük çiçekler olan bir orkide lady's-tresses n.
uçlarında spiral şeklinde dizili, genellikle beyaz renkte küçük çiçekler olan bir orkide lady's traces n.
sap üzerindeki dairesel dizili yaprakların yönünü değiştiren antidromous adj.
tek dizili uniseriate adj.
(bitki bölümleri) dizili polystichous adj.
Geology
paralel dizili kristallerden oluşan (magmatik kayaç) trachyte n.
paralel dizili kristallerden oluşan (magmatik kayaç) trachytic adj.
Military
sıraya dizili askerler ray(s) n.
Sport
üst üste dizili sallanan jimnastik halkaları traveling rings n.
Printery
tekli sayfalar yerine makaraya dizili kağıtlara yazdıran (baskı makinesi) reel-fed adj.
Slang
odaları bir koridor olmaksızın arka arkaya dizili ve birbirine bağlı ev shotgun hut [us] n.
odaları tren gibi dizili ev shotgun shack n.