Historique

do time

Sens de "do time" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	do time v.	hapis cezası çekmek
2	General	do time v.	kodeste olmak
3	General	do time v.	hapiste olmak
4	General	do time v.	hapiste yatmak
Idioms
5	Idioms	do time v.	hapse girmek

Sens de "do time" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 100 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	find time to do something v.	eli değmek
2	General	find the time do (something) v.	eli değmek
3	General	find the time do (something) v.	eli ermek
4	General	find the time do (something) v.	eli erişmek
5	General	do part-time work v.	yarımgün çalışmak
6	General	do something for the first time v.	bir şeyi ilk kez yapmak
7	General	do two jobs at the same time v.	iki iş birden yapmak
8	General	do the right thing at the right time v.	doğru zamanda doğru şeyi yapmak
9	General	do homework on time v.	ödevi zamanında yapmak
Phrases
10	Phrases	you do the crime you do the time expr.	eden bulur
11	Phrases	you do the crime you do the time expr.	ne ekersen onu biçersin
12	Phrases	if you can't do the time, don't do the crime expr.	öyle başa böyle tarak
13	Phrases	if you can't do the time, don't do the crime expr.	eden bulur
14	Phrases	if you can't do the time, don't do the crime expr.	kendin ettin, kendin buldun
Proverb
15	Proverb	if you can't do the time, don't do the crime	cezasını çekmeye hazır değilsen suçu da işlemeyeceksin
16	Proverb	if you can't do the time, don't do the crime	sonuçlarına katlanamayacaksan yasakları çiğnemeyeceksin
17	Proverb	if you can't do the time, don't do the crime	kendin ettin, kendin buldun
18	Proverb	if you can't do the time, don't do the crime	kendi düşen ağlamaz
Colloquial
19	Colloquial	do/serve time v.	hapis yatmak
20	Colloquial	do/serve time v.	hapis cezasını çekmek
21	Colloquial	do/serve time v.	hapiste olmak
22	Colloquial	do/serve time v.	kodeste olmak
23	Colloquial	do/serve time v.	hapis cezası çekmek
Idioms
24	Idioms	find time to do something v.	(bir şeyi yapmak için) zaman bulmak
25	Idioms	take the time (to do something) v.	(bir şey yapmak için) zaman bulmak/ayırmak
26	Idioms	find the time (to do something) v.	(bir şeyi yapmak için) zaman bulmak
27	Idioms	do something in your own sweet time/way v.	canı istediğinde/istediği gibi yapmak
28	Idioms	do something in your own sweet time/way v.	istediği zaman/şekilde yapmak
29	Idioms	do something in your own sweet time/way v.	ne zaman/nasıl isterse yapmak
30	Idioms	do something in your own sweet time/way v.	kendi istediği zaman/gibi yapmak
31	Idioms	how do you eat an elephant? one bite at a time expr.	büyük bir hedefe nasıl ulaşırsın? adım adım/yavaş yavaş/aşama aşama
Speaking
32	Speaking	what does he do in spare free time? expr.	boş zamanlarında ne yapar?
33	Speaking	what do you do in your spare time? expr.	boş zamanında ne yaparsın?
34	Speaking	what do you enjoy doing in your spare time? expr.	boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
35	Speaking	I've been waiting to do this a long time expr.	bunu yapmak için çok bekledim
36	Speaking	what do you do in your spare time? expr.	boş zamanlarında ne/neler yaparsın?
37	Speaking	what do you enjoy doing in your spare time? expr.	boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
38	Speaking	what do you do in your spare time? expr.	boş zamanını nasıl değerlendirirsin?
39	Speaking	what do you do in your free time? expr.	boş zamanlarında ne yaparsın?
40	Speaking	what do you enjoy doing in your free time? expr.	boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
41	Speaking	what does she do in her free time? expr.	boş zamanlarında ne yapar?
42	Speaking	what do you enjoy doing in your free time? expr.	boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
43	Speaking	this time we’re going to do it right expr.	bu sefer işi düzgün yapalım
44	Speaking	what do you enjoy doing in your free time? expr.	boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
45	Speaking	next time I ask you to do something expr.	bir daha senden bir şey yapmanı istediğimde
46	Speaking	what do you enjoy doing in your free time? expr.	boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
47	Speaking	what do you do in your spare time? expr.	boş zamanlarında neler yaparsın?
48	Speaking	what do you do in your spare time? expr.	boş zamanlarında ne yaparsın?
49	Speaking	I want to do this one more time expr.	bunu bir daha yapmak istiyorum
50	Speaking	what do you enjoy doing in your spare time? expr.	boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
51	Speaking	what do you enjoy doing in your spare time? expr.	boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
52	Speaking	what does she do in spare free time? expr.	boş zamanlarında ne yapar?
53	Speaking	what time do your classes start? expr.	derslerin saat kaçta başlayacak?
54	Speaking	did you do time? expr.	hapse girdin mi?
55	Speaking	how much time do you spend on the internet? expr.	internet başında ne kadar zaman geçirirsin?
56	Speaking	how much time do you spend on the internet? expr.	internette ne kadar zaman geçirirsin?
57	Speaking	how much time do we have? expr.	ne kadar zamanımız var?
58	Speaking	what time do you get up? expr.	kaçta kalkarsınız?
59	Speaking	how much time do we have left? expr.	ne kadar zamanımız kaldı?
60	Speaking	when do you have time? expr.	ne zaman zamanın olur?
61	Speaking	what time do you get up? expr.	kaçta kalkarsın?
62	Speaking	how much time do I have? expr.	ne kadar zamanım var?
63	Speaking	what time do you go to school? expr.	ne zaman okula gidersin?
64	Speaking	what time do you go to school? expr.	ne zaman okula gidiyorsun?
65	Speaking	what time do you go to school? expr.	ne zaman okula gidiyorsunuz?
66	Speaking	what time do you go to school? expr.	ne zaman okula gidersiniz?
67	Speaking	how much time do we have left? expr.	ne kadar zamanımız var?
68	Speaking	do your homework on time expr.	ödevinizi zamanında yapın
69	Speaking	how much time do I have? expr.	ne kadar zamanım kaldı?
70	Speaking	what time do you go to school? expr.	okula saat kaçta gidersin?
71	Speaking	do your homework on time expr.	ödevini zamanında yap
72	Speaking	how much time do we have expr.	ne kadar zamanımız kaldı?
73	Speaking	how much time do we have left expr.	ne kadar zamanımız kaldı?
74	Speaking	how much time do we have expr.	ne kadar zamanımız var?
75	Speaking	do you know what time it is? expr.	saatin kaç olduğundan haberiniz var mı?
76	Speaking	do you know what time it is? expr.	saatin kaç olduğundan haberin var mı?
77	Speaking	what time do you get up in the morning? expr.	sabah kaçta kalkıyorsun?
78	Speaking	what time do you get up? expr.	saat kaçta kalkarsın?
79	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidersin?
80	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidiyorsun?
81	Speaking	do you have the time? expr.	saatin var mı?
82	Speaking	do you know what time it is? expr.	saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?
83	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidiyorsunuz?
84	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidersiniz?
85	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidersin?
86	Speaking	what time do you go to school? expr.	saat kaçta okula gidiyorsun?
87	Speaking	do you have the time? expr.	saatin kaç?
88	Speaking	do you know what time it is? expr.	saatin kaç olduğunu biliyor musun?
89	Speaking	what time do you get up? expr.	saat kaçta uyanırsın?
90	Speaking	what time do you call this? expr.	saatin kaç olduğunu sanıyorsun?
91	Speaking	where do you find the time to watch television? expr.	televizyon izleyecek vakti nereden buluyorsun?
92	Speaking	where do you find the time to watch television? expr.	televizyon izleyecek zamanı nereden buluyorsun?
93	Speaking	what time do we start tomorrow? expr.	yarın kaçta başlıyoruz?
94	Speaking	what time do we start tomorrow? expr.	yarın ne zaman başlıyoruz?
95	Speaking	what time do we start tomorrow? expr.	yarın saat kacta başlıyoruz?
96	Speaking	what time do you eat breakfast? expr.	saat kaçta kahvaltı yaparsın?
97	Speaking	what does he do in his free time? expr.	boş zamanlarında ne yapar?
Slang
98	Slang	do one's time v.	cezasını çekmek
99	Slang	do one's time v.	hapis yatmak
100	Slang	do time with someone v.	hapiste beraber/birlikte olmak/yatmak