ejection - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ejection

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "ejection" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 26 résultat(s)

Anglais Turc
General
ejection n. tahliye
ejection n. fırlama
ejection n. çıkarma
ejection n. püskürme
ejection n. dışarı atma
ejection n. çıkan şey
ejection n. ejeksiyon
ejection n. atma
ejection n. kovma
ejection n. fışkırma
ejection n. püskürme
ejection n. püskürtme
ejection n. kovma
ejection n. kovulma
ejection n. atma
ejection n. atılma
ejection n. püskürük
ejection n. püskürtülmüş şey
Technical
ejection n. çıkartım
ejection n. fışkırtma
Aeronautic
ejection n. fırlatma
Medical
ejection n. ventrikül sistolü ile birlikte kanın büyük damarlara atılması
Geology
ejection n. çıkarılan şey
ejection n. fışkıran şey
Hunting
ejection n. boş kovan atma
ejection n. çıkartma

Sens de "ejection" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Anglais Turc
Law
forceful ejection n. zorla tahliye
Technical
ejection mark n. çıkartım izi
electron ejection n. elektron fırlatımı
ejection time difference n. ejeksiyon zaman farkı
ejection pin n. itici pim
ejection mark n. itiş izi
part ejection n. parça çıkarma
Aeronautic
design ejection envelope n. emniyetli atlama şartları
ejection gun time delay unit n. fırlatma tertibatı geciktirme ünitesi
ejection guide rails n. fırlatma kızak rayları
ejection gun firing unit n. fırlatma tertibatı ateşleme ünitesi
ejection seat n. fırlatabilen iskemle
ejection capsule n. fırlatma kapsülü
ejection gun n. fırlatma tertibatı
ejection clearance n. fırlatma kleransı
ejection angle n. fırlatma açısı
ejection catapult n. fırlatma katapultu
ejection sequence n. fırlatma işlem sırası
ejection seat n. fırlatma koltuğu
ejection envelope n. fırlatma zarfı
command ejection n. kumandalı atlama
ground level ejection n. pilot sandalyesinin alçaktan veya yerden fırlatılması
dual ejection test n. pilot sandalyelerinin muayenesi
Medical
ejection fraction n. ejeksiyon fraksiyonu
cardiac left ventricular ejection fraction n. kalp sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
normal ejection fraction n. normal ejeksiyon fraksiyonu
gallbladder ejection fraction n. safra kesesi ejeksiyon fraksiyonu
left ventricular ejection fraction n. sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
lvet (left ventricular ejection time) n. sol ventrikül ejeksiyon zamanı
Physics
coronal mass ejection n. taçküre kütle atımı
cme (coronal mass ejection) n. taçküre kütle atımı (tka)
Chemistry
base ejection n. baz eksiltme
Astronomy
coronal mass ejection n. koronal kütle atımı
Botanic
excretory ejection n. boşaltım
Military
independent ejection system n. bağımsız fırlatma sistemi
base ejection shell n. dipten fırlatmalı mermi
ejection systems n. fırlatma sistemleri
ejection seat n. fırlatma sandalyesi
cartridge ejection n. mühimmatların bomba istasyonlarından fırlatılmasında kullanılan patlayıcı bir araç
sequenced ejection system n. sıralı fırlatma sistemi
base ejection adj. dipten fırlatmalı
Hunting
ejection part n. boş kovan atma boşluğu
ejection of a magazine n. şarjörü çıkartma