eklemli - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

eklemli



Sens de "eklemli" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
eklemli articulated adj.
General
eklemli jointed adj.
Construction
eklemli jointed adj.
Anatomy
eklemli articulate adj.
Linguistics
eklemli articulate adj.

Sens de "eklemli" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 67 résultat(s)

Turc Anglais
General
eklemli robot articulated robot n.
vücudun alt kısmına giyilen eklemli zırh lobster tail n.
iki eklemli double-jointed adj.
eklemli olmayan unjointed adj.
eklemli (mekanizma) gimmalled adj.
Technical
eklemli sürgü toggle n.
eklemli yassı zincir pitch chain n.
eklemli kol toggle n.
eklemli basgaç knuckle-joint press n.
üç eklemli çerçeve three hinged frame n.
çok eklemli multi-junction adj.
tek eklemli uni-junction adj.
Computer
eklemli kol articulated arm n.
Construction
eklemli kiriş articulated girder n.
eklemli çerçeve hinged frame n.
Medical
çok eklemli polyarticular adj.
Anatomy
eklemli organ limb n.
uzun eklemli kemik metapodial n.
(hayvan veya bitki) kısa eklemli short-jointed adj.
Biology
eklemli bacakları olmayan anarthrous adj.
normalden fazla eklemli xenarthral adj.
eklemli omurlara sahip xenarthral adj.
çift eklemli biarticulate adj.
çift eklemli biarticulated adj.
tespih tanesi görünümünde eklemli olan moniliform adj.
tek eklemli ayak bileği bulunan monomerous adj.
tek eklemli ayak bileği ile nitelenen monomerous adj.
çok eklemli multarticulate adj.
Marine Biology
eklemli kolsu ayaklı deniz hayvanlarının mensup olduğu çok çeşitli bir cins terebratella n.
terebratulidae familyasına mensup, kabuklu ve eklemli bir deniz hayvanı terebratula n.
Zoology
denizde solucanları, toprak solucanları ve sülükleri de içine alan bir eklemli hayvan sınıfı annulata n.
eklemli bir hayvanın vücudundaki bölümler arthromere n.
artromer hayvanın vücudundaki eklemli kısım arthropleura n.
hayvan vücudunun bazen ayrı bir organizma olarak görülen eklemli parçaları zonule n.
hayvan vücudunun bazen ayrı bir organizma olarak görülen eklemli parçaları zoonule n.
hayvan vücudunun bazen ayrı bir organizma olarak görülen eklemli parçaları zoonite n.
disk şeklinde gövdeleri ile uzun ve eklemli kolları bulunan yıldız biçimli derisi dikenlileri içeren bir sınıf ophiurioidea n.
uzun eklemli metapodial adj.
bacakları eklemli olmayan anarthropodous adj.
eklemli bir hayvanın vücudundaki bölümlere ait veya ilgili arthromeric adj.
(at) topuk eklemli fetlocked adj.
Botanic
eklemli ot sapı culm n.
kırmızımsı ve etli tohum veren, efedra cinsi eklemli ve neredeyse yapraksız çöl çalısı joint fir n.
eklemli sapları, belirgin kulakçıkları ve küçük çiçekleri olan yaygın bir ot mat grass n.
eklemli sapları, belirgin kulakçıkları ve küçük çiçekleri olan yaygın bir ot knotgrass n.
eklemli sapları, belirgin kulakçıkları ve küçük çiçekleri olan yaygın bir ot polygonum aviculare n.
eklemli, boş gövdeli ve uzun, dar yapraklı kozmopolit otsu veya odunsu bitkilere verilen ad graminaceous plant n.
eklemli, boş gövdeli ve uzun, dar yapraklı kozmopolit otsu veya odunsu bitkilere verilen ad gramineous plant n.
eklemli ot sapları halat ve sepet yapımında kullanılan, asya'ya özgü sert bir çim munj n.
eklemli ot sapları halat ve sepet yapımında kullanılan, asya'ya özgü sert bir çim saccharum bengalense n.
eklemli sapları, belirgin kulakçıkları ve küçük çiçekleri olan yaygın bir ot goose grass n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu gosan-chiku n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu fishpole bamboo n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu hotei-chiku n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu phyllostachys aurea n.
tespih tanesi görünümünde eklemli olan constricted adj.
Tobacco
eklemli kılavuz pivotted guide n.
Archaeology
devoniyen dönemde yaygın olan eklemli kolsu ayaklı bir organizma cinsi tropidoleptus n.
Geology
eklemli-kanatlılar arthropoda n.
sık eklemli dilinim close-joints cleavage n.
Theatre
yaşayan bir ünlüyü temsilen kutuda sergilenen eklemli bebek pantine n.
Entomology
bazı böceklerin arka somit kısmında anten benzeri eklemli uzantı cercopod n.
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü tetramera n.
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü pseudotetramera n.
kenenin kapitulumunun eklemli proksimal kısmı basis n.
tek eklemli exarticulate adj.
Star Wars
eklemli holografik renk ayırıcı articulated holographic color separator n.