electro- - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

electro-

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "electro-" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Electric
electro- pref. elektro-

Sens de "electro-" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 211 résultat(s)

Anglais Turc
General
electro n. elektro
electro-thermancy n. elektrotermansi
electro magnetic compatibility directive n. elektro-manyetik uyumluluk yönergesi
electro-thermancy n. elektrik akımının kondükter ısısı üzerindeki etkisini inceleyen elektrik bilimi dalı
electro-stereotype n. galvanize klişe
electro-stereotype n. elektrikli klişe
electro-stereotype n. elektrotip
Trade/Economic
electro cheque n. elektro çek
Politics
european electro-technical standardisation committee n. avrupa elektroteknik standardizasyon komitesi
european electro-technical standardization committee n. avrupa elektroteknik standardizasyon komitesi
committee for the adaptation to technical progress of legislation to remove technical barriers to trade in electro-medical equipment used in human or veterinary medicine n. tıpta ve veterinerlikte kullanılan elektro-medikal cihazların ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin mevzuatın teknik ilerlemeye uyarlanması komitesi
Institutes
european electro-technical standardisation committee n. avrupa elektroteknik standardlar komitesi
Technical
electro extraction n. elektrikli özütleme
electro-optical devices n. elektrooptik cihazları
electro-optical transistor n. elektro-optik transistör
electro- percussion welding n. elektrikli çarpmalı kaynaklama
electro-ultrafutration n. elektroultrafıltrasyon
electro-silverplating n. elektrikli gümüş kaplama
assessing fire hazard of electro technical products n. elektroteknik ürünlerin yangın tehlikesinin değerlendirilmesi
electro-cast refractory n. elektrikli döküm refrakteri
electro-feeder n. elektrikli besleyici
electro-osmosis n. elektro-osmoz
electro-optical effect n. elektro-optik etki
electro discharge machining n. elektro erozyonla işleme
electro-ultrafutration n. elektriksel incesüzme
electro-hydraulic system n. elektrikli hidrolik sistem
industrial electro-heating installation n. elektrikle endüstriyel ısıtma tesisatı
electro-optical x-ray image intensifier n. elektrikli -x ışın görüntü şiddetlendirici
electro-osmotic pumping n. elektrikli geçişimsel pompalama
electro-optical x-ray image intensifier n. elektro-optik x-ışını görüntü netleştiricisi
electro-sensitive protective equipment n. elektriğe duyarlı koruyucu donanım
electro-hydraulic pump n. elektrohidrolik pompa
electro-osmotic flow n. elektrikli geçişimsel akış
electro-optical modulation n. elektrikli-optik kiplenim
electro-discharge texturing n. elektrik boşaltımlı dokulandırması
electro-extractor n. elektro çıkartıcı
electro biology n. elektrobiyoloji
electro winning n. elektrikli özütleme
electro-hydraulic actuator n. elektrohidrolik tahrik düzeneği
electro-acoustical characteristics n. elektroakustik karakteristikler
electro-hydraulic positioner drive n. elektrohidrolik ayar düzeneği
electro-hydraulic turbine governing system n. elektrohidrolik türbin reglaj sistemi
electro flux remelting n. elektro curuf ergitme
electro-osmosis n. elektrikli geçişim
electro ballistics n. elektrobalistik
electro-chemically machined blade n. elektrokimyasal olarak işlenmiş kanat
electro power steering n. elektrik motorlu hidrolik direksiyon sistemi
electro myogram n. elektromiyogram
electro-hydraulic governor n. elektrohidrolik regülatör
electro-osmotic drainage n. elektro-osmoz ile drenaj
electro-sensitive protective equipment n. elektro duyarlı koruyucu donanım
electro-chemical consolidation n. elektro kimyasal konsolidasyon
electro forming n. elektrikli biçimleme
electro-deposited coating n. elektrikli bırakıntı
electro optics n. elektro optik
electro-hydraulic drive n. elektrohidrolik tahrik düzeneği
electro discharge machine n. elektro deşarj makinesi
hand-operated electro-static spray gun n. elektrostatik püskürtme tabancası
electro-acoustic transducer n. elektro akustik güç çevirici
electro-hydraulic converter n. elektrohidrolik konvertör
fluoboric acid electro brightening n. floborik asitle elektrikli parlaklaştırma
electro valve n. mıknatıs ventili
electro-valve for fuel feed n. yakıt mıknatıs ventili
high-pressure electro-valve n. yüksek basınç mıknatıs ventili
electro-gilding n. elektrik akımıyla bakır, demir vb. kaplama sanatı
electro-kinetics n. elektrokinetik
electro-magnetism n. elektromanyetizma
electro-magnetism n. elektromanyetik kuvvet
electro-metallurgy n. elektrometalurji
electro slag remelting n. elektro cüruf ergitme
electro adj. elektriğe ait
electro-pneumatic adj. elektro-pnömatik
electro-osmotic adj. elektrikli geçişimsel
electro-plated adj. elektrikli kaplanmış
electro-gilt adj. elektrik akımıyla kaplanmış
electro-metric adj. elektrometrik
electro-metric adj. elektrometriye ait
electro-metric adj. elektrometri ile ilgili
electro-metric adj. elektrometre ile yapılmış
Informatics
electro-optic adj. elektrooptik
Telecom
electro-static discharge n. elektrostatik boşalma
electro-optic detector n. elektro-optik algılayıcı
electro-telegraphy n. elektrikli telgrafçılık
electro-telegraphic adj. elektro-telgrafa ilişkin
electro-telegraphic adj. elektrikli telgraf ile ilgili
Electric
european committee for electro-technical standardization n. avrupa elektro-teknik standardizasyon komitesi
electro-acoustics n. elektro-akustik
electro refining n. elektrolitik arıtma
electro-lifting magnet n. elektromıknatıslı vinç
electro-optic materials n. elektriksel optik gereçleri
electro-optical transistor n. elektro-optik transistor
electro-motive force n. elektromotiv kuvvet
electric and electro-hydraulic steering gear n. elektrikli ve elektrohidrolik dümen donanımı
electro-acoustical characteristic n. elektroakustik karakteristik
electro kinetic energy n. elektrokinetik enerji
electro-optic ceramics n. elektriksel optik seramikleri
electro-dynamic induction n. elektrodinamik endüksiyon
electro-dynamics n. elektrodinamik
electro-dynamics n. elektrik akımlarının özellikleriyle ilgilenen bilim dalı
electro-magnet n. elektromıknatıs
electro-magnet n. elektromagnet
electro-magnetic n. elektromanyetik teori
electro-magnetic engine n. elektromanyetik motor
electro-magnetic induction n. elektromanyetik endüksiyon
electro-magnetic theory of light n. elektromanyetik teori
electro-motion n. galvanik devrede bir metalden diğerine elektrik geçişi
electro-motion n. elektrikle meydana gelen mekanik hareket
electro-static induction n. elektrostatik endüksiyon
electro-static induction n. duruk yük endüksiyonu
electro-dynamic adj. elektrik kuvvetine bağlı
electro-magnetic adj. elektromanyetizma ile ilgili
electro-magnetic adj. elektromanyetizmaya ait
electro-mechanical adj. elektromekanik
electro-motive adj. elektrikle mekanik hareket üreten
electro-motive adj. elektriksel etkinliğe yol açan
Construction
electro mechanic compression n. elektro mekanik basınç test cihazı
Lighting
electro-luminescent n. elektro-ışılışıyıcı
Automotive
electro picker n. elektromaymuncuk
electro-magnetic interference n. elektro manyetik karışım
electro galvanizing n. elektrolizli galvaniz kaplama
Transportation
electro mobility n. elektrikli ulaşım
Aeronautic
electro-gas welding n. elektro gaz kaynağı
electro-chemical machining n. elektro-kimyasal işleme
electro-forming n. elektriksel şekillendirme
electro-decantation n. elektroliz yoluyla şekillendirme
Medical
electro-endoosmotic flow n. elektro-endoozmotik akış
electro-surgical apparatus n. elektrikli cerrahi aletler
electro diagnosis n. elektrodiyagnoz
electro-osmotic velocity n. elektro-ozmotik hız
electro-osmotic flow n. elektro-ozmotik akış
electro-osmotic mobility n. elektro-ozmotik hareketlilik
electro-puncturation n. elektro-akupunktur
electro-puncturation n. elektropunktur
electro-puncture n. elektro-akupunktur
electro-puncture n. elektropunktur
electro-puncture n. akupunktur noktalarına batırılan iğnelere elektrik akımı verilerek yapılan işlemin adı
electro-therapeutics n. elektroterapi
Physiology
electro-physiology n. elektrofizyoloji
electro-vitalism n. elektro-canlıcılık
electro muscular adj. elektromüsküler
electro-muscular adj. elektromüsküler
electro-muscular adj. elektrik verilen kasların kasılması ile ilgili
electro-physiological adj. elektrofizyolojik
Printing
electro-engraving n. elektrikle gravür yapma sanatı
electro-etching n. elektrikli dağlama
electro-etching n. elektrikle metal oyma yöntemi
electro-tint n. galvanik elektrikle rölyef oyma tekniği
Physics
electro-ultrafiltration n. elektroultrafiltrasyon
electro-ultrafiltration n. elektriksel incesüzme
electro-capillarity n. elektrokapilarite
electro-capillarity n. elektrokılcallık
electro-dynamometer n. elektrodinamometre
electro-dynamometer n. elektriksel kuvvetölçer
electro-magnetism n. elektromanyetik olguları inceleyen fizik dalı
electro-motive force n. elektromotor kuvvet
electro-capillary adj. elektrokapilarite ile ilgili
electro-capillary adj. elektrokapilariteden kaynaklanan
electro-kinetic adj. elektrokinetik ile ilgili
electro-kinetic adj. elektrokinetiğe ait
electro-negative adj. negatif yüklü
electro-polar adj. elektropolar
electro-polar adj. elektrikle kutuplanmış
electro-polar adj. elektrikle kutup haline getirilmiş
electro-positive adj. elektrolizde eksi kutupta toplanma eğilimi olan
Chemistry
electro (electroplate) n. elektrolizle kaplanmış şey
electro (electrotype) n. elektrikli klişe
electro-chemistry n. elektrokimya
electro-chemistry n. elektroşimi
electro-chemistry n. elektriksel kimya
electro-negative n. anyon
electro-negative n. negatif elektrik yüklü madde
electro-positive n. elektrolizde eksi kutupta toplanan maddeler
electro-chemical adj. elektrokimyasal
electro-chemical adj. elektrokimya ile ilgili
electro-chemical adj. elektrokimyaya ait
electro-negative adj. elektronegatif
electro-negative adj. negatif
electro-negative adj. ametal
electro-negative adj. asidik
electro-negative adj. elektron alarak negatif iyon oluşturmaya yatkın
electro-negative adj. nispeten pozitif elektrot potansiyeli olan
electro-positive adj. elektropozitif
electro-positive adj. artı çeker
Biology
electro-biologist n. elektrobiyolog
electro-biologist n. elektrobiyoloji uzmanı
electro-biologist n. canlı organizmaların elektriksel olaylarını inceleyen biyoloji dalı
electro-bioscopy n. elektrobiyoskopi
electro-vital adj. canlı organizmalardaki elektriksel olaylardan kaynaklanan
electro-vital adj. elektro-canlıcılığa bağlı
Marine Biology
electro-fishing n. elektrikle balıkçılık
electro narcosis n. elektro narkoz
electro-shocker n. elektro-şoker
Astronomy
electro-chronograph n. elektrokronograf
electro-chronographic adj. elektrokronografa ait
electro-chronographic adj. elektrokronograf kullanılarak kaydedilmiş
Military
electro-optical jamming n. elektro optik karıştırma
electro-optical intelligence n. elektro optik istihbarat
hand type electro-optical based laser range finder n. elektro-optik esaslı el tipi lazer mesafe ölçme cihazı
electro-explosive device n. elektronik patlama aygıtı
electro-optical guided bomb n. elektro optik güdümlü bomba
international electro technical commission n. uluslararası elektroteknik komisyonu
Music
electro-funk n. elektro
electro-funk n. elektro funk
electro house n. bir elektronik müzik janrı
Abbreviation
nems (nano electro-mechanical systems) n. nano elektromekanik sistemler
nems (nano electro-mechanical systems) n. nano ölçekli elektromekanik cihaz ve sistemlerin imalatında kullanılan teknoloji
nems (nano electro-mechanical systems) n. nano elektromekanik sistem teknolojisiyle üretilen aygıt veya yapılar
Engineering
electro-ballistics n. elektrobalistik
electro-ballistic adj. elektrobalistik ile ilgili
Star Wars
electro refractometer n. elektro refraktometre
electro-proton bomb n. elektro proton bombası