emen - Turc Anglais Dictionnaire

emen

Sens de "emen" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
emen sucking adj.
emen adsorbing adj.
emen absorptive adj.
emen suckling adj.
emen sugescent adj.
Chemistry
emen sorptive adj.

Sens de "emen" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Turc Anglais
General
meme emen hayvan sucker n.
emen madde absorber n.
ısı emen nesne heat sink n.
kan emen iblis blood-sucking demon n.
baş parmağını emen kişi thumbsucker n.
(bebek) meme emen breast-fed adj.
kan emen sanguivorous adj.
kan emen sanguinivorous adj.
Colloquial
havadaki dumanı çeken/emen smoke eater n.
Technical
emen madde absorptive n.
emen bir madde absorber n.
ısı emen heat sink n.
sürtünme ile enerjiyi emen dinamometre friction brake n.
enerji emen energy-absorbing adj.
belirli bir noktanın üzerinde ısıtıldığında sıcaklığı artmadan ısı emen decalescent adj.
Mechanic
yağlama yağındaki yabancı maddeleri emen ve çıkaran filtre absorbent filter n.
Aeronautic
nem emen hygroscopic adj.
Medical
meme emen (bebek) lactant adj.
meme emen nursed adj.
Parasitology
trombiculidae ya da trombidiidae familyasına ait, larvaları insan ve hayvan kanı emen akarlara verilen ad chegoe n.
Printing
üretim sürecindeki kağıt presteyken suyu emen kalın keçe tabakası pilcher n.
Physics
(nükleer reaktörde) zincir reaksiyondan gelen termal nötronları emen bir madde poison n.
Chemistry
radyant enerjiyi emen madde ile indüklemek photosensitize v.
radyant enerjiyi emen madde ile indüklemek photosensitise v.
Biology
ısı emen heat-absorbing adj.
ısı emen endothermal adj.
Biochemistry
yaklaşık 700 nanometre dalga boyundaki ışığı emen fotosistem photosystem i n.
yaklaşık 680 nanometre dalga boyundaki ışığı emen fotosistem photosystem ii n.
Astronomy
ışık yayan tüm cisimlerdeki ışığı emen yıldızlararası gaz ve toz bulutu absorption nebula n.
Zoology
meme emen hayvan sucker n.
kan emen yarasaların bulunduğu bir taksonomik grup haematophilina n.
Botanic
tütün yapraklarının özünü emen küçük siyah bir böcek tobacco bug (dicyphus minimus) n.
tütün yapraklarının özünü emen küçük siyah bir böcek suck fly n.
kökün dış hücrelerinde bulunup topraktaki su ve tuzu emen içi boş tüy benzeri çıkıntılar root hair n.
Environment
radyasyon emen bariyerler barriers n.
Mythology
yunan mitolojisinde yarı yılan yarı kadın şeklinde tasvir edilmiş, çocukları yiyip erkeklerin kanını emen bir canavar lamia n.
Ornithology
nektar emen kuş sugarbird n.
Entomology
kan emen bit takımı anoplura n.
kan emen bit takımı order anoplura n.
kuzey amerika'da bulunan, diğer böceklerin kanını emen büyük ve yırtıcı bir böcek wheel bug (arilus cristatus) n.
yakaladığı böceklerin sularını emen, gövdesi arı gibi güçlü ve sert olan hızlı ve yırtıcı bir sinek assassin fly n.
yakaladığı böceklerin sularını emen, gövdesi arı gibi güçlü ve sert olan hızlı ve yırtıcı bir sinek robber fly n.
yakaladığı böceklerin sularını emen, gövdesi arı gibi güçlü ve sert olan hızlı ve yırtıcı bir sinek bee killer n.
asmanın özünü emen yaprak zararlısı böcek vine hopper n.
aphis ve ilgili cinslerden olup yetişmekte olan buğdayın özünü emen çeşitli türlerden biri wheat aphid n.
yaprak bitleri familyasından olup yetişmekte olan buğdayın özünü emen çeşitli bitki bitleri wheat aphid n.
yaprak bitleri familyasından olup yetişmekte olan buğdayın özünü emen çeşitli bitki bitleri wheat louse n.
yaprak bitleri familyasından olup yetişmekte olan buğdayın özünü emen çeşitli bitki bitleri wheat plant louse n.