Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
adductor musle
teklif birim fiyatı
bona fide justification
engelleyerek
Historique
Phrases
Sens de
"engelleyerek"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
engelleyerek
blocking
adv.
2
General
engelleyerek
thwartingly
adv.
3
General
engelleyerek
underfoot
adv.
4
General
engelleyerek
hinderingly
adv.
5
General
engelleyerek
preventingly
adv.
Sens de
"engelleyerek"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
diğerlerini engelleyerek egemenlik kurmak
monopolize
v.
2
General
diğerlerini engelleyerek faydalanmak
monopolize
v.
3
General
diğerlerini engelleyerek egemenlik kurmak
monopolise
v.
4
General
diğerlerini engelleyerek faydalanmak
monopolise
v.
Trade/Economic
5
Trade/Economic
belli bir seviyeyi aşan vergi oranlarının ekonomik büyümeyi engelleyerek devlet gelirlerini azalttığı teorisini gösteren bir eğri
laffer curve
n.
Politics
6
Politics
göçü ve göçmen girişini engelleyerek yerel halkın etkilenmesini engelleme temeline dayanan siyasal akım
nativism
n.
Pharmaceutics
7
Pharmaceutics
vücudun progesteron kullanımını engelleyerek hamileliğin erken dönemlerinde düşüğe neden olan bir hap
ru-486
n.
8
Pharmaceutics
kompleks karbonhidratların bağırsakta parçalanmasını engelleyerek kan şekerini düşüren ve tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ilaç
miglitol
n.
9
Pharmaceutics
kolesterol sentezlenmesini engelleyerek kalp krizi riskini azaltan lipit düşürücü bir ilaç
fluvastatin
n.
Biology
10
Biology
bulaşıcı mikroorganizmaların büyümesini engelleyerek enfeksiyonu önleyen madde
antiseptic
n.
11
Biology
mesajcı rna'nın tamamlayıcı bölümlerine bağlanarak ve proteinlerin translasyon ile oluşumunu engelleyerek gen ifadesini baskılayan kısa rna parçası
microrna
n.
12
Biology
mesajcı rna'nın tamamlayıcı bölümlerine bağlanarak ve proteinlerin translasyon ile oluşumunu engelleyerek gen ifadesini baskılayan kısa rna parçası
micro-rna
n.
13
Biology
diğer moleküllerin erişimini engelleyerek genlerin gelişimini değiştirmede kullanılan bir molekül
morpholino
n.
14
Biology
mesajcı rna'nın tamamlayıcı bölümlerine bağlanarak ve proteinlerin translasyon ile oluşumunu engelleyerek gen ifadesini baskılayan kısa rna parçası
mirna
abrev.
Biochemistry
15
Biochemistry
döllenmiş yumurtayı engelleyerek hamileliği önleyen ilaç
antigestational drug
n.
Agriculture
16
Agriculture
ışık almasını engelleyerek bitkileri beyazlatmak veya yeşermeyi engellemek
blanch
v.
Sport
17
Sport
karşı takımın skor yapmasını engelleyerek mağlup etmek
zip
v.
Slang
18
Slang
annesinin memesine erişmesini engelleyerek buzağının sütten kesilmesini sağlamak
kick off [us]
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of engelleyerek
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy