| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | erkekler ve kızlar | boys and girls n. | ||
|
Two-year-old boys and girls pay close attention to their mom and other people they admire. İki yaşındaki erkek ve kız çocukları, annelerine ve hayran oldukları diğer insanlara çok dikkat ederler. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | erkekler ve kızlar | lads and lasses n. | ||
| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | kızlar ve erkekler | girls and boys n. | ||
|
We have worked single-mindedly to create equal opportunities for girls and boys. Kız ve erkek çocuklar için eşit fırsatlar yaratmak için tek başımıza çalıştık. More Sentences |
||||