Historique

face to face (something)

Sens de "face to face (something)" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Idioms
1	Idioms	face to face (something) expr.	(bir şeyle) burun buruna
2	Idioms	face to face (something) expr.	(bir şeyle) karşı karşıya

Sens de "face to face (something)" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	have the face to do something v.	yüzü tutmak
2	General	tell something to one's face v.	yüzüne söylemek
Phrasals
3	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
4	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
5	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
Idioms
6	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü olmak
7	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüz bulmak
8	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
9	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesareti olmak
10	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
11	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) çekinmemek
12	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
13	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü olmak
14	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüz bulmak
15	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
16	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesareti olmak
17	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
18	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) çekinmemek
19	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
20	Idioms	say something right to someone's face v.	birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
21	Idioms	say something right to someone's face v.	bir şeyi birinin yüzüne söylemek
22	Idioms	say something right to someone's face v.	direkt yüzüne söylemek
23	Idioms	say something right to one's face v.	yüzüne karşı söylemek
24	Idioms	say something to someone's face v.	yüzüne söylemek
25	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
26	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
27	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
28	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karşılaşmak
29	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
30	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
31	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüzleşmek
32	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaya) yüzü/cesareti olmamak
33	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaktan) utanmak
34	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaktan) çekinmek
35	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmamak
36	Idioms	say (something) to (one's) face v.	(bir şeyi birinin) yüzüne söylemek
37	Idioms	say (something) to (one's) face v.	(bir şeyi birinin) yüzüne karşı söylemek
38	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna
39	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
40	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze