Turc | Anglais | |
---|---|---|
Formal | ||
Formal | fazla kalan | subsecive adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ortalama çoğunluğun beğenisi için fazla ince ve kaliteli kalan ürün | caviar n. |
General | bir veya daha fazla oyuncunun diğer oyuncuları öldürmekle görevli olduğu ve karşılığında geri kalan oyuncuların katilleri bulmaya çalıştığı oyun | murder mystery n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi | two-tier bid n. |
Trade/Economic | (portföy/yatırım getirisi üzerinde kalan) fazla getiri | excess return n. |
Trade/Economic | fazla ve arta kalan | residual adj. |
Biology | ||
Biology | kalan kromozomlardan daha fazla kromozomu olan | polysomic adj. |
Sport | ||
Sport | (kriket) zıpladıktan sonra fazla alçak kalan bir vuruş | grubber n. |