final - Turc Anglais Dictionnaire

final

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "final" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 39 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
final n. final
Despite losing, the team was through to the volleyball final.
Kaybetmelerine rağmen takım voleybol finaline kaldı.

More Sentences
final adj. nihai
We were all pleased with the final results.
Hepimiz nihai sonuçlardan memnun kaldık.

More Sentences
final adj. kesin
However, it is possible to proceed against them, even without a judicial process or final proof.
Bununla birlikte adli bir süreç veya kesin kanıt olmadan da bu kişilere karşı dava açılması mümkündür.

More Sentences
final adj. son
The final part of the play will start soon.
Oyunun son kısmı birazdan başlayacak.

More Sentences
General
final n. final sınavı
Have you started studying for the finals yet?
Finallere çalışmaya başladın mı?

More Sentences
final adj. son
His final offer was much better.
Son teklifi çok daha iyiydi.

More Sentences
final adj. bitmiş
The final score wasn't even close.
Oyun çok farklı skorla bitmişti.

More Sentences
Law
final adj. nihai
Then it will automatically be up to the Commission to introduce the final, decisive measures.
O zaman nihai ve belirleyici tedbirleri almak otomatik olarak Komisyon'a kalacaktır.

More Sentences
Sport
final adj. final
The final is in Milan on May 28.
Final 28 Mayıs'ta Milano'da.

More Sentences
General
final n. son baskı
final n. sömestr sonu veya kurs sonu sınavı
final n. final karşılaşması
final n. son maç
final n. dönem sonu sınavı
final adj. kati
final adj. en son
final adj. kusursuz
final adj. sonuncu
final adj. yıl sonu
final adj. hedef ile ilgili
final adj. amaç ile ilgili
final adj. elde edilecek nesne ile ilgili
final adj. nihai amaca yönelik
Trade/Economic
final adj. (ekonomik artış serisinde) sonuncu
final adj. (emtia) nihai mal haline gelmiş
final adj. (emtia) olduğu gibi kullanılan
final adj. (emtia) ekstra işlem uygulanmayan
Law
final adj. (kanıt, argüman) son
final adj. (kanıt, argüman) sonuncu
final adj. bir üst mahkemeye gidemez
Aeronautic
final n. inişte son yaklaşma safhası
Linguistics
final n. (hece, biçimbirim veya sözcükte) son ses
final n. (hece, biçimbirim veya sözcükte) son harf
final n. (ibrani veya arap alfabesinde) harfin sözcük sonuna gelen biçimi
final adj. (harf formu) sözcük sonunda gelen
final adj. (yan cümle) amacı açıklayan
final adj. (yan cümle) niyeti gösteren
Sport
final n. son maç
Music
final n. (kilise müziğinde) kapanış melodisi

Sens de "final" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
final final n.
The final will be played in Stockholm on May 24.
Final 24 Mayıs'ta Stockholm'de oynanacak.

More Sentences
General
final finale n.
We're getting close to the big finale!
Büyük finale yaklaşıyoruz!

More Sentences
final finals n.
Do you think you can win the finals?
Finalleri kazanabileceğinizi düşünüyor musunuz?

More Sentences
Sport
final final adj.
The final will be played as a one-off match.
Final tek maç olarak oynanacak.

More Sentences
Music
final finale n.
What did you think of the Breaking Bad finale?
Breaking Bad finali hakkında ne düşünüyorsunuz?

More Sentences
General
final endgame n.
final decider n.
final play-off n.
final coda n.
final parting adj.
Music
final coda n.
final outro n.

Sens de "final" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
final say n. son söz
Why does the electorate not have the final say?
Neden son sözü seçmenler söylemiyor?

More Sentences
final word n. son söz
You have 15 seconds to say your final word.
Son sözünüzü söylemek için 15 saniyeniz var.

More Sentences
General
final decision n. nihai karar
If not, when do you believe the final decision will be taken within the college of the Commission?
Eğer yapılmayacaksa, Komisyon bünyesinde nihai kararın ne zaman alınacağına inanıyorsunuz?

More Sentences
cup final n. kupa finali
Tom is watching the World Cup Final.
Tom Dünya Kupası Finalini izliyor.

More Sentences
final examination n. final sınavı
We need to have recognised, guaranteed systems for mutual recognition of final examinations.
Final sınavlarının karşılıklı tanınması için tanınmış, garantili sistemlere ihtiyacımız var.

More Sentences
final decision n. son söz
The final decision rests with the students themselves.
Son söz öğrencilere kalmış.

More Sentences
final match n. final maçı
What are your expectations from the final match?
Final maçından beklentileriniz nelerdir?

More Sentences
final decision n. son karar
Still, we leave the final decision to you.
Yine de son kararı size bırakıyoruz.

More Sentences
final payment n. son ödeme
No credit cards are accepted for final payment.
Son ödeme için kredi kartı kabul edilmez.

More Sentences
final touch n. son rötuş
We are working on the final touches.
Son rötuşlar üzerinde çalışıyoruz.

More Sentences
final say n. son söz
As the basis for negotiations, it must not address issues on which Parliament has the final say.
Müzakerelerin temeli olarak Parlamentonun son sözü söyleyeceği konulara değinmemelidir.

More Sentences
final situation n. son durum
What is the final situation in Kanal Istanbul?
Kanal İstanbul'da son durum nedir?

More Sentences
final section n. son bölüm
This is usually the final section of an academic CV.
Bu genellikle akademik özgeçmişin son bölümüdür.

More Sentences
final chapter n. son bölüm
I'm very excited for the final chapter.
Son bölüm için çok heyecanlıyım.

More Sentences
final price n. son fiyat
The price you see is the final price.
Gördüğünüz fiyat son fiyattır.

More Sentences
final report n. son rapor
We shall now proceed to the vote on the final report on the agenda.
Şimdi gündemdeki son raporun oylamasına geçiyoruz.

More Sentences
final agreement n. nihai anlaşma
The presidency is very anxious to reach final agreement on this proposal.
Başkanlık bu teklif üzerinde nihai anlaşmaya varmak için çok isteklidir.

More Sentences
final pressure n. son basınç
Calculate the final pressure of the gas.
Gazın son basıncını hesaplayınız.

More Sentences
final preparations n. son hazırlıklar
The Islamic army was now making final preparations to march to the city.
İslam ordusu artık şehre yürümek için son hazırlıklarını yapıyordu.

More Sentences
final draft n. nihai taslak
Today's final draft of the directive contains three important achievements.
Direktifin bugünkü nihai taslağı üç önemli kazanım içermektedir.

More Sentences
final point n. son nokta
The final point is the euro.
Son nokta ise Avro'dur.

More Sentences
final outcome n. nihai sonuç
I would also point out that the final outcome of the special session is now available on UNICEF's home page.
Ayrıca özel oturumun nihai sonucunun UNICEF'in ana sayfasında yer aldığını da belirtmek isterim.

More Sentences
grand final n. büyük final
Tomorrow is going to be the grand finale.
Yarın büyük final olacak.

More Sentences
semi-final n. yarı final
The semi-final was different from the preliminaries.
Yarı final, ön elemelerden farklıydı.

More Sentences
final check n. son kontrol
Regarding the previous period, the Commission will conclude its final check on additionality at the end of 2002.
Geçmiş dönemle ilgili olarak Komisyon 2002 yılı sonunda eklenebilirlik konusundaki son kontrolünü tamamlayacaktır.

More Sentences
final phase n. son aşama
This institutional framework was expanded with the implementation of the final phase of customs union.
Bu kurumsal çerçeve, gümrük birliğinin son aşamasının uygulanmasıyla genişletilmiştir.

More Sentences
final result n. nihai sonuç
The end product, the final result, must be parity between the European Parliament and the Council.
Nihai ürün, nihai sonuç, Avrupa Parlamentosu ve Konsey arasında eşitlik olmalıdır.

More Sentences
quarter-final adj. çeyrek final
When will the Europa quarter-final matches be played?
Avrupa çeyrek final maçları ne zaman oynanacak?

More Sentences
Trade/Economic
final product n. nihai ürün
By these means, we will ensure that the final product satisfies high standards of quality.
Bu sayede nihai ürünün yüksek kalite standartlarını karşılamasını sağlayacağız.

More Sentences
final consumption expenditure n. nihai tüketim harcamaları
Data on HFCE (household final consumption expenditure) is taken from the World Bank.
HFCE (hane halkı nihai tüketim harcamaları) ile ilgili veriler Dünya Bankası'ndan alınmıştır.

More Sentences
final payment n. son ödeme
Hanako made the final payment on her car, and felt very satisfied.
Hanako arabasıyla ilgili son ödemeyi yaptı ve çok memnun hissetti.

More Sentences
Law
final decision n. nihai karar
If not, when do you believe the final decision will be taken within the college of the Commission?
Eğer değilse, Komisyon bünyesinde nihai kararın ne zaman alınacağına inanıyorsunuz?

More Sentences
Politics
final draft n. nihai taslak
The Convention ought to take this on board and include it in the final draft for 2003.
Sözleşme bunu dikkate almalı ve 2003 için nihai taslağa dahil etmelidir.

More Sentences
final declaration n. sonuç bildirgesi
We managed to make a final declaration calling for the installation of a parliamentary pillar in the WTO.
DTÖ'de bir parlamento ayağı kurulması çağrısında bulunan bir sonuç bildirgesi yayınlamayı başardık.

More Sentences
Computer
final version n. son versiyon
The final version of the report will not contain those words.
Raporun son versiyonunda bu kelimeler yer almayacak.

More Sentences
final version n. son sürüm
Save the final version of your podcast file to a separate folder on your computer.
Podcast dosyanızın son sürümünü bilgisayarınızdaki ayrı bir klasöre kaydedin.

More Sentences
Electric
final stage n. son aşama
Today we are in the final stage of approving an ambitious public health programme.
Bugün iddialı bir kamu sağlığı programını onaylamanın son aşamasındayız.

More Sentences
General
final rinse n. son durulama
short and final reply n. kestirme cevap
final judgment n. son yargı
final velocity n. son hız
final quotation n. borsa kapanış fiyatı
final total n. genel toplam
final farewell to n. son yolculuğuna uğurlama
final report n. final raporu
final language n. son dil
final act n. son senet
final perimeter n. nihai çevre
final grade n. başarı notu
the final straw n. bardağı taşıran son damla
final sitting n. kapanış toplantısı
final good n. nihai mal
final participation date n. son katılma tarihi
final participation date n. son katılım tarihi
summit final declaration n. zirve sonuç bildirisi
final port n. varış limanı
final year undergraduate student n. üniversite son sınıf öğrencisi
final year students n. son sınıf öğrencileri
a final year student n. son sınıf öğrencisi
final notice n. son bildirim
final journey n. son yolculuk
final situation n. son durumu
final words n. son sözler
final letter n. son mektup
final response n. nihai yanıt
final reply n. nihai yanıt
final delivery n. son teslimat
final grade period n. kanaat dönemi
final retouch n. son rötuş
final evaluation n. son değerlendirme
final result n. son sonuç
final editing n. son kurgu
final certificate measurement n. kesin kabul ölçümü
final completion n. son tamamlama
final exit n. son çıkış
final pressure n. bitiş basıncı
final controlling element n. son denetim öğesi
final acceptance n. kesin kabul
final estimate n. ikinci keşif
final inspection n. son denetim
final purification n. son temizleme
final account n. kesin hesap
final certificate n. kesin kabul raporu
final project n. kesin proje
final design n. kesin proje
final form n. nihai şekil
final acceptance n. son kabul
final completion n. kesin tamamlama
final account n. son hesap
final estimate n. son keşif
final whistle n. bitiş düdüğü
final acceptance date n. son kabul tarihi
the final move n. (satranç vb) oyunu bitiren son hamle
one's final words n. son sözleri
final act n. kapanış dosyası
final state n. son hal
final resting place n. ebedi istirahatgah
final comment n. nihai yorum
final reminder n. son uyarı
final reminder n. son hatırlatma
the final half of the year n. yılın son yarısı
final tuning n. son ayar/ayarlama
final judgment order n. nihai karar
final judgment order n. kesin hüküm
the final threat n. son tehdit
final assessment n. son değerlendirme
final scene n. final sahnesi
final period n. son dönem
final answer n. nihai yanıt
season final (au) n. sezon finali
final countdown n. son geri sayım
final judgement n. kesin yargı
the final meters of the race n. yarışın son metreleri
final application date n. başvuru bitiş tarihi
final application date n. son başvuru tarihi
final authority n. son dayanak
final authority n. nihai otorite
final authority n. bir konuda son sözü söyleyen kimse
final impression n. son izlenim
final registration procedures n. kesin kayıt işlemleri
final accomplishment n. nihai başarı
final look n. son bakış
final result n. kesin sonuç
final result n. netice
final cause n. hedeflenen şey
final cause n. elde edilmek istenen netice
final stage n. kapanış
final result n. sonuçlanan şey
final plan n. son plan
final stage n. sonuç bölümü
final plan n. taslakların derlenerek son hale getirildiği plan
final stage n. son evre
final blow n. son darbe
pay one's final respects v. son yolculuğuna uğurlamak
pay one's final respects v. sonsuzluğa uğurlamak
set forth one's final opinion in scathing terms v. rest çekmek
final farewell to v. son yolculuğuna uğurlanmak
be deemed to be final v. nihai olarak kabul edilecek olmak
have the final word v. son sözü söylemek
advance to final v. finale yükselmek
advance to final v. finale çıkmak
advance to final v. finale kalmak
play in final v. final oynamak
meet someone in final v. final oynamak
compete in final v. final oynamak
become final v. kesinlik kazanmak
be final v. kesinlik kazanmak
fail the final exam and need to sit for the make-up exam v. bütünlemeye kalmak
blow the final whistle v. maçın bitiş düdüğünü çalmak
take its final form v. son halini almak
make the final decision v. son kararı vermek
get the final word v. son sözü söylemek
take its final shape v. son şeklini almak
put into final form v. nihai şeklini vermek
place a final judgement on someone v. kesin hüküm vermek (biri hakkında)
place a final judgement on someone v. (biri hakkında) nihai kararı vermek
call someone down for a final interview v. son bir görüşme için çağırmak
call someone for a final interview v. son bir görüşme için çağırmak
make final v. son şeklini vermek
put into final form v. son şeklini vermek
put into final form v. son halini vermek
make final v. son halini vermek
put into final form v. son haline getirmek
didn't make it to the final round v. finale çıkamamak
didn't make it to the final round v. finale kalamamak
head-final adj. sondan eklemeli (dil vb)
in the final analysis adv. son analizde
in the final analysis adv. son tahlilde
in the final analysis adv. son çözümlemede
in the final period adv. son dönemde
Colloquial
our final hope n. son umudumuz
final call n. son çağrı
final call n. son fırsat
final hurrah n. jübile
final call n. son siparişler
final hurrah n. son gösteri
final hurrah n. bir şeyi bırakmadan önce son kez yapılan şey
final hurrah n. son kez yapılan şey
final call n. son şans
final call n. son anons
final call n. son çağrı
final hurrah n. son performans
just one final detail expr. son bir detay
Idioms
the final nail in the coffin n. son bir darbe daha
the final nail in the coffin of our friendship n. arkadaşlığımıza vurulan son darbe
the final curtain n. son perde
final fling n. son eğlence
the last/final moments of something n. bir şeyin son demleri
final act n. son perde
a final turn of the screw n. işleri/durumu son raddeye getiren şey
a final turn of the screw n. işleri/durumu iyice zorlaştıran şey
a final turn of the screw n. işleri/durumu katlanılması daha da zor hale getiren şey
a final turn of the screw n. işleri/durumu daha da zorlaştıran şey
final nail in the coffin n. son darbe
final cut n. (elemeler sonrası kalan) esas grup
final cut n. ana grup
final cut n. as grup
final cut n. diğer adayların elenmesiyle oluşan grup
get the final say in v. (bir konuda) son sözü söylemek
get the final word in v. (bir konuda) son sözü söylemek
have the final/last word v. son sözü söylemek
have the final say v. son sözü söyleyecek kişi olmak
have the final say v. son söz (birinde/onda) olmak
fall at the final hurdle v. son engele takılmak
fall at the final hurdle v. son anda/dakikada başarısız olmak
fall at the final hurdle v. son anda/dakikada bir sorunla karşılaşmak
deal a final blow v. son darbeyi indirmek
be the final straw v. bardağı taşıran son damla olmak
be the last/final straw v. üstüne tuz biber olmak
be the last/final straw v. bardağı taşıran son damla olmak
be the final straw v. üstüne tuz biber olmak
drive the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) sonunu getirmek
drive the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) sonuna/çöküşe götüren son darbeyi vurmak
put the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) sonuna/çöküşe götüren son darbeyi vurmak
put the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birine/bir şeye) son darbeyi vurmak
put the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) tabutuna son çiviyi çakmak
drive the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birine/bir şeye) son darbeyi vurmak
put the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek
put the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) sonunu getirmek
drive the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birini/bir şeyi) son bir darbe daha vurarak başarısızlığa sürüklemek
drive the final nail in (someone's or something's) coffin v. (birinin/bir şeyin) tabutuna son çiviyi çakmak
in the final analysis expr. son tahlilde
the final nail in the coffin expr. bir darbe daha
the final/last straw expr. bardağı taşıran son damla
one final word expr. (konuşurken/ayrılırken) bir şey daha
(one's) final resting place expr. (birinin) ebedi istirahatgahı
Speaking
one final thing expr. son bir şey
one final word expr. son bir söz
one final word expr. unutmadan şunu da söyleyeyim
one final thing expr. (konuşurken/ayrılırken) bir şey daha
one final thing expr. unutmadan şunu da söyleyeyim
this is my final correspondence to you expr. bu sana son yazışım
do you have any final comments? expr. son olarak neler söylemek istersiniz?
do you have any final comments? expr. son olarak neler söylemek istersin?
the final decision is yours expr. son karar sizin
a father's word is final for us expr. bizde baba sözü emirdir
Trade/Economic
final account in winding up n. tasfiye sonrası bilançosu
final account n. kesin hesap
final account n. bir firmanın senelik nihai resmi hesabı
final product; final good n. nihai ürün
book of final entry n. defteri kebir
forecast final cost n. son maliyet tahmini
final goods n. nihai ürünler
final sales n. nihai satışlar
final goods n. nihai mal
final consumer n. nihai tüketici
final cash balance n. son nakit bakiyesi
final financial debt n. son finansman borcu
final certificate of the closing net debt statement n. net borç beyanı kapanışı son onayı
final certificate of the aggregate working capital adjustment n. toplam işletme sermayesi ayarlaması son onayı
book of final entry n. son giriş kayıtları defterî
final quotation n. borsa kapanış fiyatı
final invoice n. gerçek fatura
final balance n. kesin bakiye
final invoice n. kesin fatura
final utility n. nihai fayda
final account n. nihai hesap
final goods n. nihai mallar
final deficit n. nihai açık
final elasticity n. nihai elastiktik
final date n. son gün
final dividend n. son temettü
final provisions n. son hükümler
final elasticity n. son esneklik
final balance n. son bakiye
final maturity n. vade tarihi
final cost n. kesin maliyet
final goods and services n. nihai mal ve hizmetler
final cost n. son maliyet
final-average plan n. nihai ortalama planı
final utility n. son fayda
book of final entry n. defterikebir
book of final entry n. ana defter
final work schedule n. nihai iş programı
final work program n. nihai iş programı
final work plan n. nihai iş programı
final acceptance certificate n. nihai kabul belgesi
final act n. nihai senet
final maturity n. nihai vade
best and final offer n. en iyi ve son teklif
final report n. son rapor
model for quality in final inspection and test n. son muayene ve deneylerde kalite güvencesi modeli
model for quality assurance in final inspection and test n. son muayene ve deneylerde kalite güvencesi modeli
final confirmation n. nihai tasdik
final confirmation n. son onay
final confirmation n. son teyit
final estimated cost n. son keşif bedeli
final application date n. son müracaat tarihi
final beneficiaries n. son faydalanıcılar
final beneficiary n. son faydalanıcı
final buyer n. nihai alıcı
final sales agreement n. nihai satış sözleşmesi
final sales agreement n. kati satış sözleşmesi
final sales agreement n. kesin satış sözleşmesi
final form n. son şekil
final dividends n. son temettüler
final form n. nihai şekil
final product control n. son ürün kontrolü
final product development n. son ürün geliştirme
certificate of final acceptance n. kesin kabul tutanağı
final acceptance certificate n. kesin kabul tutanağı
final goods market n. son ürün pazarı/piyasası
final goods market n. nihai mal pazarı/piyasası
final consumption n. nihai tüketim
final beneficiary n. nihai faydalanıcı
legal final maturity n. yasal nihai vade
submittal of the final report n. nihai raporun sunulması
final prediction error n. nihai öngörü hatası
final prediction error n. son tahmin hata kriteri
final release n. nihai sürüm
final payment n. kesin ödeme
government final consumption expenditure n. devletin nihai tüketim harcamaları
final progress payment n. kesin hakediş
final beneficiaries n. nihai faydalanıcılar
final report n. sonuç raporu
final payment n. son taksit
all sales are final expr. satılan mal geri alınmaz
Law
final judgment n. kati hüküm
final investigation n. son soruşturma
final evidence n. kesin delil
final distribution n. kati taksim
final jurisdiction n. nihai yargı yetkisi
final judgment n. nihai karar
final decision n. kati karar
final judgement n. nihai karar
final investigation n. nihai tahkikat
final evidence n. kati delil
final cause n. illet-i gaiye
final cause n. esas amaç
final cause n. asıl gaye
final judgment n. kesin hüküm
final injunction n. kati mahkeme emri
final rule n. son kural
final rule n. nihai kaide
becoming final n. kesinleşme
final decision n. kesinleşmiş karar
final verdict n. kesinleşmiş karar
final judgement n. kesinleşmiş hüküm
court's final order n. mahkeme'nin kesinleşmiş kararı
final court order n. kesinleşmiş mahkeme kararı
court's final order n. kesinleşmiş mahkeme kararı
final court order n. mahkemenin kesinleşmiş kararı
final term n. hak düşürücü süre
final award n. nihai karar
final judgment n. nihai karar
final act n. nihai senet
final disposition n. nihai tasarruf
final enrollment n. kesin kayıt
final hearing n. karar duruşması
final hearing n. son duruşma
final will and testament n. birinin resmi vasiyeti
final will and testament n. resmi vasiyetnamenin son hali
final decision n. kesin hüküm
final injunction n. davaya ilişkin kesin hüküm
final decision n. temyiz yolu kapalı mahkeme kararı
final judgment n. temyiz yolu kapalı mahkeme kararı
final process n. icra emri
final injunction n. davaya ilişkin kapatma kararı
Politics
final agenda n. nihai gündem
final provision n. nihai hükümler
final standards n. sonuç standartlar
final clauses n. son hükümler
final stage n. son dönem
final report n. nihai rapor
final installation n. son ödeme
final declaration n. sonuç bildirisi
final solution n. nihai çözüm
final settlement n. nihai çözüm
final selection n. nihai seçim
final communique n. nihai bildiri
final declaration n. nihai bildiri
final act n. nihai senet
the final solution n. naziler'in nihai çözüm planı
the final solution n. nihai çözüm
the final solution n. naziler'in 6 milyon yahudi'yi öldürerek bir soykırım gerçekleştirdiği avrupa'daki yahudiler'i ortadan kaldırma planı
final governing standards n. çevre yönetim standartları
final governing standards n. yürürlükte olan çevre düzenlemeleri
Institutes
section of final account n. kesin hesap işlem şubesi
department of projects and final account n. proje ve kesin hesap daire başkanlığı
department of budget, performance and final accounts n. bütçe, performans ve kesin hesap dairesi başkanlığı
Insurance
final-salary adj. sabit maaşa dayalı (emeklilik planı)
Tourism
final itinerary n. nihai gezi programı
Technical
final velocity n. final hız
final drive n. şanzıman
final stage n. son kat
final pressure n. bitiş basıncı
final acceptance n. kesin kabul
final drive oil n. şanzıman yağı
final coat of plaster n. ince sıva
final assembly n. son montaj
final amplifier n. çıkış amplifikatörü
final rendering n. ince sıva
final drive n. ayna mahruti grubu
final design n. kati proje
final cut of slope n. yamacın son durumu
final account n. kati hesap
final design n. kesin proje
final cut of slope n. şevin nihai hali
final selector n. son seçici
final systems design report n. kesin sistem düzenleme raporu
final pressure n. son basınç
final current n. nihai akım
final drawings n. final resimler
final drawings n. final projeler
final acceptance n. kati kabul
final drive n. diferansiyel dişli takımı
final stage n. çıkış katı
final surfacing n. son kat kaplama
final setting time n. katılaşma süresi sonu
final adjustment n. son ayar
final velocity n. son hız
final volume n. son hacim
final filter art n. süzgeç
final treatment n. son arıtma
final set n. son priz
final survey n. son etüt
final sulphitation n. son kükürtleme
final settling tank n. son çökeltme tankı
final test n. son deneme
final temperature n. son sıcaklık
final stress n. son gerilme
final strength n. son dayanım
final filter art n. ikincil filtre
final survey n. kesin ölçüm
final filter art n. nihai filtre
final set n. priz sonu
final surfacing n. son yüzey işlemi
hub of final drive n. cer göbeği
final treatment n. son işlem
final finish n. son apre
final embossing n. son gofraj
final spinning speed n. nihai eğirme hızı
start of final spinning phase n. nihai eğirme aşaması başlangıcı
start of final spinning speed n. üst alıştırma devri başlangıcı
start of final spinning speed n. nihai eğirme hızı başlangıcı
final boiling point n. nihai kaynama noktası
final inspection n. son inceleme
final annealing n. son tavlama
final slag n. son dışık
final inspection n. son muayene
final shaping n. son biçimleme
final polishing n. son parlatma
final porosity n. son gözeneklilik
final blow n. son üfleme
final analysis n. son analiz
final blow n. süflaj havası
final rejection n. kesin red
final grinding n. son öğütme
final examination certificate n. son muayene belgesi/sertifikası
surface quality of the final coating n. son kaplamanın yüzey kalitesi
final feedwater pre-heating n. besleme suyu son ön ısıtması
final inspection n. son kontrol
final control element n. son kontrol elemanı
final superheater n. son kızdırıcı
final feed temperature n. ön ısıtıcı nihai sıcaklığı
final operating conditions n. nihai işletme şartları
final control element n. son denetim öğesi
final stage n. son kademe
final evaporator n. son buharlaştırıcı
final steam temperature n. son buhar sıcaklığı
final drive n. nihai tahrik
Computer
final scan n. son tarama
final form text n. son biçimini almış metin
final result n. en son sonuç
final controlling element n. son denetim öğesi
final settings n. son ayarlar
final copy n. son kopya
final warning n. son uyarı
normal final n. normal son
final systems design report n. kesin sistem düzenleme raporu
print final expr. son durumu yazdır
print final expr. son durumu bas
Informatics
final data n. bitiş verisi
Telecom
final selector n. son seçici
final goods and services n. nihai mal ve hizmetler
modification of final judgement n. nihai kararda değişiklik
Electric
final amplifier n. çıkış amplifikatörü
final stage n. son kat
final stage n. çıkış katı
Textile
final control n. son kontrol
final shipment n. son yükleme
final finish n. son apre
final embossing n. son gofraj
Construction
final design phase n. son tasarım evresi
final set n. priz bitimi
estimated final cost n. toplam maliyet tahmini
final completion n. bitiş tarihi
final drawings n. kati çizimler
final drawings n. nihai çizimler
Automotive
final drive ratio n. son dişli oranı
final drive n. ayna mahruti
final drive unit n. son dişli birimi
final drive ratio n. son dişli oranı
Aeronautic
final approach n. nihai yaklaşma
final approach procedure n. son yaklaşma usulü
final controller n. son kontrolör
final approach altitude n. son yaklaşma irtifaı
final approach segment n. son yaklaşma bölümü
final stage canopy n. son kademe kanopisi
final inspection n. son muayene