Historique

gerek yok

Sens de "gerek yok" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	gerek yok	not necessarily adv.
Colloquial
2	Colloquial	gerek yok	no call for expr.
3	Colloquial	gerek yok	you're all right [uk] exclam.
4	Colloquial	gerek yok	you're good [us] exclam.
Speaking
5	Speaking	gerek yok	it's fine expr.
6	Speaking	gerek yok	there's no need expr.
7	Speaking	gerek yok	it is not necessary expr.

Sens de "gerek yok" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 101 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrases
1	Phrases	bilineni tekrara gerek yok	there is no need to state the obvious expr.
2	Phrases	fazla söze gerek yok	needless to say expr.
3	Phrases	izaha gerek yok	that tells its own tale expr.
4	Phrases	lafını etmeye değmez (özür dilemene gerek yok)	not worth mentioning expr.
5	Phrases	şunu söylemeye gerek bile yok	it goes without saying expr.
6	Phrases	sormaya gerek bile yok	there is no need to ask expr.
7	Phrases	sormaya gerek yok	there is no need to ask expr.
8	Phrases	söylemeye gerek yok	needless to say expr.
9	Phrases	söylemeye gerek yok	it goes without saying expr.
10	Phrases	yeni arkadaşa gerek yok	no new friends expr.
Proverb
11	Proverb	daha fazla açıklamaya gerek yok	a nod is as good as a wink
12	Proverb	daha fazla ayrıntıya gerek yok	a nod is as good as a wink
13	Proverb	daha fazla açıklamaya gerek yok	a nod's as good as a wink [uk]
14	Proverb	daha fazla ayrıntıya gerek yok	a nod's as good as a wink [uk]
Colloquial
15	Colloquial	hiç gerek yok	(please) don't get up expr.
16	Colloquial	hiç gerek yok	(please) don't get up expr.
17	Colloquial	kalkmana gerek yok	(please) don't get up expr.
18	Colloquial	endişelenmene hiç gerek yok	she'll be right, mate [australia] expr.
19	Colloquial	endişelenmene hiç gerek yok	she’ll be right [australia] expr.
20	Colloquial	(bir şeyden) korkmaya gerek yok	(there's) no fear of (something) expr.
21	Colloquial	bir şeyden korkmaya gerek yok	there’s no fear of something expr.
22	Colloquial	bir konuda endişelenmeye gerek yok	there’s no fear of something expr.
23	Colloquial	beni hor görmenize gerek yok	don't patronize me expr.
24	Colloquial	endişeye gerek yok	no prob expr.
25	Colloquial	(birinden) çekinmeye/korkmaya gerek yok	(one) is not going to eat (someone) expr.
26	Colloquial	-e lüzum/gerek yok	(there's) no need (to) expr.
27	Colloquial	lüzum/gerek yok	(there's) no need (to) expr.
28	Colloquial	artık gerek/lüzum yok	(there's) no need (to) expr.
29	Colloquial	hiç gerek yok	don't get up expr.
30	Colloquial	kalkmana gerek yok	don't get up expr.
31	Colloquial	bunun için endişe etmene gerek yok	dwai (don't worry about it) expr.
32	Colloquial	söylemeye gerek yok	(It) (just) goes without saying [cliché] expr.
33	Colloquial	(şunu) söylemeye gerek bile yok	(It) (just) goes without saying [cliché] expr.
34	Colloquial	hiç gerek yok	it isn't worth it expr.
35	Colloquial	hiç gerek yok	it's not worth it expr.
36	Colloquial	(bir şeyi) sana hatırlatmama gerek yok/yoktur herhalde?	need I remind you of (something) expr.
37	Colloquial	kıytırık (bir şeye) ihtiyacımız yok/gerek yok	we don't need no stinkin' (something)! expr.
38	Colloquial	kokuşmuş (bir şeye) ihtiyacımız yok/gerek yok	we don't need no stinkin' (something)! expr.
39	Colloquial	kimseyi/kendini kandırmaya gerek yok	who am I fooling expr.
40	Colloquial	endişelenmene gerek yok!	you should worry! expr.
41	Colloquial	kalkmanıza gerek yok	(please) don't get up expr.
42	Colloquial	endişeye gerek yok	no stress exclam.
43	Colloquial	strese gerek yok	no stress exclam.
44	Colloquial	gerilmeye gerek yok	no stress exclam.
45	Colloquial	endişelenmene gerek yok	you're good [us] exclam.
Idioms
46	Idioms	gerisini zaten biliyorsun anlatmaya gerek yok	the rest is history expr.
47	Idioms	söylemeye gerek yok	it goes without saying expr.
48	Idioms	söylemeye gerek yok ki	that goes without saying expr.
49	Idioms	söylemeye gerek yok ki	it goes without saying expr.
50	Idioms	söylemeye gerek yok	that goes without saying expr.
51	Idioms	üzülmeye gerek yok kötü şeyler her zaman olur	that's the way the cookie crumbles expr.
52	Idioms	(birinden) çekinmeye/korkmaya gerek yok	(one) is not going to bite (someone) expr.
53	Idioms	(birinden) çekinmeye/korkmaya gerek yok	(one) won't bite (someone) expr.
54	Idioms	(birinden) çekinmeye/korkmaya gerek yok	(one) won't eat (someone) expr.
55	Idioms	(bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok	it doesn't take a rocket scientist (to do something) expr.
56	Idioms	(bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok	you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr.
Speaking
57	Speaking	abartmaya gerek yok	it's not that big of a deal expr.
58	Speaking	bir şey demene gerek yok	you don't have to say anything expr.
59	Speaking	birbirimizi yeniden görmek için 10 yıl beklememize gerek yok	we don't have to wait 10 years to see each other again expr.
60	Speaking	bana yalan söylemene gerek yok	you don't have to lie to me expr.
61	Speaking	dahi olmaya gerek yok	it doesn't take a genius expr.
62	Speaking	endişeye gerek yok (her şey yolunda gidecek)	she'll be apples expr.
63	Speaking	erkek arkadaşımın bilmesine gerek yok	my boyfriend doesn't have to know expr.
64	Speaking	endişeye gerek yok (her şey yolunda gidecek)	she's apples expr.
65	Speaking	endişe etmene gerek yok	you don't have to worry about it expr.
66	Speaking	endişeye gerek yok (her şey yolunda gidecek)	there is no need to worry (everything will be ok) expr.
67	Speaking	içmene gerek yok	you don't have to drink it expr.
68	Speaking	korkmana gerek yok	you have no reason to be scared expr.
69	Speaking	lafı gevelemeye gerek yok	let's just cut to the chase expr.
70	Speaking	özür dilemene gerek yok	no need to be sorry expr.
71	Speaking	korkmamıza gerek yok	we don't have to be afraid expr.
72	Speaking	özür dilemene gerek yok	no need to apologize expr.
73	Speaking	özüre gerek yok	no need to be sorry expr.
74	Speaking	korkmana gerek yok	you don't have to be afraid expr.
75	Speaking	özür dilemene gerek yok	you don't have to be sorry expr.
76	Speaking	özüre gerek yok	no need to apologize expr.
77	Speaking	özüre gerek yok	you don't have to be sorry expr.
78	Speaking	onu kıskanmana hiç gerek yok	you have no need to be jealous of him expr.
79	Speaking	resmi davranmanıza gerek yok	don't stand on ceremony expr.
80	Speaking	strese gerek yok	no need for/to stress expr.
81	Speaking	resmi olmanıza gerek yok	don't stand on ceremony expr.
82	Speaking	söylemeye gerek yok	it goes without saying expr.
83	Speaking	söylemeye gerek yok	it goes without saying. expr.
84	Speaking	(bunu anlamak için) bilim adamı olmana gerek yok	it doesn't take a rocket scientist expr.
85	Speaking	(bunu anlamak için) bilim adamı olmana gerek yok	you don't have to be a rocket scientist expr.
86	Speaking	üzülmene gerek yok	you don't have to be sad expr.
87	Speaking	(bir şeyi yapmaya) gerek yok	there is no need to expr.
88	Speaking	üzülmenize gerek yok	you don't have to be sad expr.
89	Speaking	üzülmene gerek yok	you don't have to be upset expr.
90	Speaking	üzülmenize gerek yok	you don't have to be upset expr.
91	Speaking	böyle düşünmene gerek yok	you don't need to think like that expr.
92	Speaking	bu şekilde düşünmene gerek yok	you don't need to think like that expr.
Computer
93	Computer	açıklamaya gerek yok	no caption needed expr.
94	Computer	başlığa gerek yok	no caption needed expr.
95	Computer	başka işleme gerek yok	no further action required expr.
Abbreviation
96	Abbreviation	yanıta gerek yok	nrn (no reply necessary) n.
Slang
97	Slang	(gerek yok) ben iyiyim	i'm straight (rap slang) expr.
98	Slang	sormaya bile gerek yok	does a bear poop in the woods? expr.
99	Slang	sormaya bile gerek yok	does a bear shit in the woods? expr.
100	Slang	sormaya bile gerek yok	does dolly parton sleep on her back? expr.
Modern Slang
101	Modern Slang	buna hiç gerek yok	ain't no need for that exclam.