granül - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

granül



Sens de "granül" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

Anglais Turc
Chemistry
granul zerrecik
granul tanecik

Sens de "granül" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
granül granular adj.
General
granül grain n.
granül grana n.
Technical
granül granule n.
Medical
granül granule n.
Food Engineering
granül granule n.
Biology
granül granule n.
Archaic
granül granulary adj.

Sens de "granül" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
General
granül sabun chip n.
granül formundaki hint buğdayı suji n.
granül oluşturan granuliferous adj.
Technical
gümüşsüz ve metalürjik işlemde kullanım için granül haline getirilmiş kurşun test lead n.
granül soda dense soda ash n.
granül halindeki süperfosfat granulated superphosphate n.
granül oluşturan granuloplastic n.
granül curuf granulated slag n.
suda dağılabilen granül water dispersible granule n.
toz halindeki boya ya da diğer katkı malzemelerini plastiklere taşıyan granül masterbatch n.
toz ve granül haldeki yapıştırıcıların görünür yoğunluğuklarının tayini determination of apparent density of powder and granule adhesives n.
granül içermeyen nongranular adj.
Automotive
granül lastik buffed crumb n.
Medical
virüs bulaşmış, kanserli veya anormal hücreleri öldüren granül lenfosit hücre nk cell (natural killer cell) n.
virüs bulaşmış, kanserli veya anormal hücreleri öldüren granül lenfosit hücre natural killer cell n.
değiştirilmiş salımlı granül modified-release granules n.
enterik granül gastro-resistant granules n.
efervesan granül effervescent granules n.
kaydırıcılı granül lubricated granule n.
kuru granül dry granule n.
uzatılmış salımlı granül prolonged-release granules n.
deride küçük kırmızı granül oluşumu granulation n.
Food Engineering
farklı granül iriliğine sahip irmik middlings n.
Chemistry
granül borik asit granular boric acid n.
granül ph düşürücü granular ph reducer n.
granül oluşumu granulosis n.
Biology
hücre bölünmesinin erken aşamalarında kromozomu oluşturan konsantre kromatin granül dizileri chromomere n.
(bakterinin kuyruklarında yoğunlaşan) metakromatik granül polar body n.
Biochemistry
bitki hücresinde amilopektin depolayan pigmentsiz bir granül amyloplast n.
hücre sitoplazmasındaki kromatin gibi granül chromidium n.
Botanic
yeşilden farklı renkte olan protoplazmik granül chromoplastid n.
gonidyumların yerini alan mavimsi yeşil granül içeren gonimous adj.
Agriculture
granül dağıtıcı granule spreader n.
granül dağıtıcı granule distributor n.
granül atıcı granule applicator n.
granül gübre granular fertilizer n.
Geology
(meteorik taş ve deniz sedimanında bulunan) kozmik asıllı yuvarlak bir granül chondrus n.