Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Espagnol - Anglais
Historique
havadaki
Sens de
"havadaki"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
havadaki
mid-air
adj.
Sens de
"havadaki"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı veya katı durumda yere düşmesi
precipitation
n.
2
General
açık havadaki depo
yard
n.
3
General
havadaki ısı ve nemliliğin birleşik etkisinin yol açtığı rahatsızlığın ölçüsünü veren değer
temperature-humidity index
n.
4
General
belçika'nın pajottenland bölgesine özgü havadaki doğal mayalarla mayalanmış tatlımsı buğday birası
lambic
n.
5
General
havadaki parfüm kokusu
sillage
n.
6
General
havadaki bir şey nedeniyle büzüşme
blastment
n.
7
General
havadaki hızlı geçişten kaynaklanan ıslık sesi ile hareket etmek
whistle
v.
8
General
havadaki nem oranını artırmak
humidify
v.
Phrasals
9
Phrasals
ağzıyla havadaki bir nesneyi tutmaya çalışmak
bob (for)
v.
Colloquial
10
Colloquial
havadaki dumanı çeken/emen
smoke eater
n.
11
Colloquial
havadaki dumanı filtreleyen alet
smoke eater
n.
Idioms
12
Idioms
havadaki gerginliği azaltmak
cut the ice
v.
Technical
13
Technical
havadaki bir uçağın gözetleme ya da elektriksel araçlar ile belirlenen üzerinden geçtiği coğrafi konum
checkpoint
n.
14
Technical
havadaki partiküller
airborne particles
n.
15
Technical
havadaki azot
nitrogen in the air
n.
16
Technical
havadaki oksijenini kullanmaksızın solunum
anaerobic respiration
n.
17
Technical
havadaki toplam izosiyonat gruplarının tayini
determination of total isocyanate groups in air
n.
18
Technical
havadaki gerçek buhar basıncının aynı ısıya sahip maksimum buhar basıncına oranı
fraction of saturation
n.
19
Technical
havadaki azot gazı
nitrogen gas in the air
n.
20
Technical
havadaki harici yalıtma aralığı
external clearance in air
n.
21
Technical
havadaki inorganik lif derişimi
concentration of airborne inorganic fibre
n.
22
Technical
havadaki ağırlık
weight in air
n.
23
Technical
havadaki litre ağırlık
litre weight in air
n.
24
Technical
havadaki tanecik derişimlerinin ölçülmesinde kullanılan cihazların performanslarının değerlendirilmesi
assessment of the performance of instruments used for the measurement of airborne particle concentrations
n.
25
Technical
havadaki parçacıklardan numune alma
sampling of airborne particles
n.
26
Technical
operatörün solunum bölgesinde bulunan havadaki parçacıklar ve gazlar
airborne particles and gases in the operators breathing zone
n.
27
Technical
rüzgarsız havadaki mevkii
no-wind position of an aircraft
n.
28
Technical
sıkıştırılmış havadaki katı parçacık derişimi
solid particle concentration in compressed air
n.
29
Technical
sıkıştırılmış havadaki nemin ölçülmesi
measurement of humidity in compressed air
n.
30
Technical
yanıcı gazların havadaki patlama indislerinin belirlenmesi
determination of explosion indices of combustible gases in air
n.
31
Technical
konimetre ile havadaki kirliliğin ölçümü
konimetry
n.
Automotive
32
Automotive
havadaki zehirli maddeler
air toxics
n.
Aeronautic
33
Aeronautic
uçağın havadaki açısı/pozisyonu/konumu
angle of attack
n.
34
Aeronautic
havadaki ses hızına yakın olan
transsonic
adj.
35
Aeronautic
havadaki ses hızında gidebilen
transsonic
adj.
Marine
36
Marine
havadaki asılı parçacık
aerosol particle
n.
Medical
37
Medical
ekspire edilen havadaki nitrik oksit düzeyi
exhaled nitric oxide levels
n.
Physics
38
Physics
havadaki buharın ölçümü
atmidometry
n.
Chemistry
39
Chemistry
havadaki sinir gazı
aerosolized nerve agent
n.
40
Chemistry
havadaki toksik meddeler
airborne toxic material
n.
41
Chemistry
havadaki kirletici
airborne pollutant
n.
42
Chemistry
sis duman vb katı veya sıvının havadaki dağılımı
aeresol
n.
43
Chemistry
(havadaki nemi emerek) sıvı hale gelme
deliquium
n.
44
Chemistry
(havadaki nemi emerek) sıvılaşmak
deliquesce
v.
Biology
45
Biology
havadaki karbondioksitin fotosentez yoluyla metabolizma için aktif bileşenlere dönüştürülmesi
carbon fixation
n.
Botanic
46
Botanic
havadaki polen miktarı
pollen count
n.
Environment
47
Environment
çevre kirliliğini önlemek için havadaki karbondioksiti yakalama
carbon capture
n.
48
Environment
havadaki radyoaktivite alanı
airborne radioactivity area
n.
49
Environment
havadaki radyoaktif materyal
airborne radioactive material
n.
50
Environment
havadaki duman ve toz
airborne residuals
n.
51
Environment
havadaki endotoksinlerin tayini
determination of airborne endotoxins
n.
52
Environment
havadaki ve sudaki azot bileşikleri
nitrogen compounds in air and water
n.
53
Environment
havadaki radyasyona maruz kalma limiti
airborne exposure limits
n.
54
Environment
havadaki uçucu organik bileşiklerin analizi
analysis of volatile organic compounds in air
n.
55
Environment
havadaki radyoaktivite
airborne radioactivity
n.
56
Environment
havadaki kurumuş lifli yeşil alg kalıntılarından meydana gelen kağıt benzeri bir madde
meteoric paper
n.
Meteorology
57
Meteorology
yağmur veya havadaki su damlacıklarının donması veya çözülen buzların yeniden donması ile oluşan ince buz tabakası
silver frost
n.
58
Meteorology
yağmur veya havadaki su damlacıklarının donması veya çözülen buzların yeniden donması ile oluşan ince buz tabakası
glaze ice [uk]
n.
Military
59
Military
bir savaş uçağından havadaki bir diğer hedefe atılan füze
air-to-air missile
n.
60
Military
havadaki mevki
air position
n.
Sport
61
Sport
havadaki hareket
action in the air
n.
Music
62
Music
havadaki titreşimle ses çıkartan enstrüman
aerophone
n.
Abbreviation
63
Abbreviation
havadaki ısı ve nemliliğin birleşik etkisinin yol açtığı rahatsızlığın ölçüsünü veren değer
thi (temperature-humidity index)
n.
Archaic
64
Archaic
(havadaki nemi emerek) sıvılaşmak
deliquiate
v.
Slang
65
Slang
havadaki ayı
a bear in the air
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of havadaki
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy