have for breakfast - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

have for breakfast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "have for breakfast" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
Idioms
have for breakfast v. kolayca yenmek
have for breakfast v. hezimete uğratmak
have for breakfast v. kolayca üstesinden gelmek
have for breakfast v. zorlanmadan alt etmek

Sens de "have for breakfast" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Idioms
will have someone for breakfast v. birisini kolayca yenmek
have someone for breakfast v. birisini kolayca yenmek
will have someone for breakfast v. hezimete uğratmak
have someone for breakfast v. hezimete uğratmak
have someone for breakfast v. kolayca üstesinden gelmek
will have someone for breakfast v. kolayca üstesinden gelmek
will have someone for breakfast v. zorlanmadan alt etmek
have someone for breakfast v. zorlanmadan alt etmek
have (someone or something) for breakfast v. (birini/bir şeyi) kolayca yenmek
have (someone or something) for breakfast v. (birini/bir şeyi) hezimete uğratmak
have (someone or something) for breakfast v. (birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek
have (someone or something) for breakfast v. (birini/bir şeyi) zorlanmadan alt etmek
have someone for breakfast v. birinin kolayca üstesinden gelmek
have someone for breakfast v. birini zorlanmadan alt etmek
have someone for breakfast v. birini hezimete uğratmak
(one) will have (someone) for breakfast expr. (biri birini) kolayca yenecek
(one) will have (someone) for breakfast expr. (biri birini) hezimete uğratacak
(one) will have (someone) for breakfast expr. (biri birini) zorlanmadan alt edecek
(one) will have (something) for breakfast expr. (biri bir şeyin) kolayca üstesinden gelecek
(one) will have (something) for breakfast expr. (biri bir şeyi) kolayca başaracak
(one) will have (something) for breakfast expr. (bir şey biri) için çocuk oyuncağı
Speaking
what did you have for breakfast when you were a child? expr. çocukken kahvaltıda ne yerdin?
what do you have for breakfast? expr. kahvaltıda ne var?
what do you have for breakfast? expr. kahvaltıda ne yersin?