have going - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

have going



Sens de "have going" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

Anglais Turc
Idioms
have going v. yararına ilerleyen (bir şey) olmak
have going v. yolunu bulmak
have going v. yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have going v. işi tıkırında olmak
have going v. arasında (bir şey) olmak

Sens de "have going" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 75 résultat(s)

Anglais Turc
General
have many projects going at once v. bin tarakta bezi olmak
have a thing going with someone v. arasında bir şey olmak
have a thing going with someone v. aralarında bir şey olmak
Phrasals
have (something) going for (one) v. (bir şey birinin) istediği gibi gitmek
have (something) going for (one) v. (birinin) lehine/avantajına (bir şey) olmak
have (something) going for (one) v. (birinin) iyiliğine (bir şey) olmak
Colloquial
have something going with someone v. aralarında bir şey olmak
have something going with someone v. arasında bir şey olmak
have something going v. birinin yararına ilerleyen bir şey olmak
have something going v. yolunu bulmak
have something going v. kendi yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have something going v. kendine göre düzenlenmiş/tasarlanmış bir düzeni olmak
have someone coming and going v. birini kararsız bırakmak
have someone coming and going v. birine uygun bir seçenek bırakmamak
have someone coming and going v. birini çıkmaza/açmaza sokmak
have someone coming and going v. birine çıkış yolu bırakmamak
have someone coming and going v. birini iki arada bir derede bırakmak
have someone coming and going v. birine çıkar yol bırakmamak
(have) got it going on v. çekici olmak
(have) got it going on v. seksi olmak
(have) got it going on v. cazibeli olmak
(have) got it going on v. alımlı olmak
(have) got it going on v. havalı olmak
(have) got it going on v. başarılı olmak
(have) got it going on v. etkileyici olmak
(have) got it going on v. mükemmel olmak
(have) got it going on v. harika olmak
(have) got it going on v. çok iyi olmak
(have) got it going on v. istisnai bir durumda olmak
have a lot going for it v. yapacak çok şeyi olmak
john and mary have a thing going expr. john ile mary arasında bir şeyler var
Idioms
have (someone) coming and going v. iki arada bir derede bırakmak
have (someone) coming and going v. kararsız kalmak
have (someone) coming and going v. iki seçenek arasında gidip gelmek
have a lot going on v. çok meşgul olmak
have nothing going for someone v. hiçbir şey istediği gibi gitmemek/olmamak
have a good thing going v. işi tıkırında olmak
have a lot going for one v. (bir iş için) gerekli meziyetleri olmak
(have) got a thing going (with someone) v. (romantik ilişki) aralarında bir şeyler olmak
(have) got something going (with someone) v. (romantik ilişki) aralarında bir şeyler olmak
have a lot going for one v. (bir görev için) biçilmiş kaftan olmak
have (someone) going v. (birini) idare etmek
have (someone) going v. (birini) oyalamak
have (someone) going v. (birini) bir an için heyecanlandırmak, üzmek, harekete geçirmek
have it going on v. çekici olmak
have it going on v. çok hoş olmak
have it going on v. başarılı olmak
have it going on v. etkileyici olmak
have it going on v. mükemmel olmak
have a thing going v. işi tıkırında olmak
have a thing going v. arasında bir şey olmak
have a thing going v. devam eden/mevcut bir durum/şey olmak
have going for one v. birinin yararına ilerleyen (bir şey) olmak
have going for one v. yolunu bulmak
have going for one v. birinin yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have going for one v. birinin işi tıkırında olmak
have nothing going for (someone or something) v. hiçbir şey (birinin/bir şeyin) istediği gibi gitmemek/olmamak
have nothing going for (someone or something) v. hiçbir şey (birinin/bir şeyin) lehinde/avantajına olmamak
Speaking
what's that have to do with going there? expr. bunun oraya gitmekle ne ilgisi var?
you have no idea what's going on here expr. burada neler döndüğünün farkında değilsin
I'm going to have a baby expr. bir bebeğim olacak
I have no idea what you're going to ask me expr. bana ne soracağın hakkında hiçbir fikrim yok
you're going to have to face this alone expr. bununla tek başına yüzleşmen gerekecek
we're going to have so much fun expr. deli gibi eğleneceğiz
we're going to have so much fun expr. çok eğleneceğiz
do you have any sense of what's going on around you? expr. etrafında neler olup bittiğinden haberin var mı acaba?
do you have any sense of what's going on around you? expr. etrafında neler olup bitiyor bir fikrin var mı acaba?
you don't have any idea what's going on expr. ne olup bittiğinden hiç haberiniz yok
you don't have any idea what's going on expr. ne olup bittiğinden hiç haberin yok
you don't have any idea what's going on expr. ne olup bittiği konusunda hiçbir fikrin yok
you don't have any idea what's going on expr. ne olup bittiği konusunda hiçbir fikriniz yok
my aunt is going have a baby next month expr. teyzemin önümüzdeki ay bir bebeği olacak
my aunt is going have a baby next month expr. teyzem önümüzdeki ay doğum yapacak
I'm afraid I'm going to have to ask you to leave expr. üzgünüm ama senden burayı terk etmeni isteyeceğim
I'm going to have lunch with my friends expr. arkadaşlarımla öğle yemeği yiyeceğim