| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Technical | ||||
| Technical | high altitude n. | yüksek irtifa | ||
|
Usually this device would be used to intercept other missiles at high altitude. Genellikle bu cihaz yüksek irtifadaki diğer füzeleri engellemek için kullanılırdı. More Sentences |
||||
| Aeronautic | ||||
| Aeronautic | high altitude n. | yüksek irtifa | ||
|
Usually this device would be used to intercept other missiles at high altitude. Genellikle bu cihaz yüksek irtifadaki diğer füzeleri engellemek için kullanılır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | high altitude n. | yüksek rakım | ||
| Aeronautic | ||||
| Aeronautic | high altitude n. | 10 bin metrenin üzeri yükseklik | ||