Turc | Anglais | |
---|---|---|
Computer | ||
Computer | iki tarafa | both sides expr. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | iki tarafa açılır kapı | swing door n. |
General | iki tarafa çekilebilecek söz | double entendre n. |
General | iki tarafa açılır kapı | bidirectional doors n. |
General | her iki tarafa yakın olmak | straddle v. |
General | her iki tarafa da | astraddle adv. |
Idioms | ||
Idioms | her iki tarafa da kulak vermek | see both sides (of something) v. |
Idioms | iki tarafa da yaramak | work both ways v. |
Idioms | her iki tarafa destek çıkmak | bat for both sides v. |
Law | ||
Law | her iki tarafa ziyan veren yenişemezlik | mutually hurting stalemate n. |
Law | iki tarafa borç yükleyen | synallagmatic adj. |
Construction | ||
Construction | iki tarafa taşmalı köprü ayağı | spill-through abutment n. |
Furniture | ||
Furniture | oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye | saddle seat n. |
Marine | ||
Marine | iki direkli bir gemide baş tarafa yakın direk | foremast n. |
Marine | uşkuna, iki direkli yelkenli veya filikanın üçgen şeklinde olup kıç tarafa en yakın bulunan pruva yelkeni | foresail n. |