in favor of - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

in favor of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "in favor of" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 17 résultat(s)

Anglais Turc
General
in favor of prep. beraat etmesi için
in favor of prep. lehine
in favor of prep. yararına
in favor of prep. faydasına
in favor of prep. (çek) bir kimsenin emrine
in favor of prep. seçmek için
in favor of prep. bir şeyi tercih ederek
Phrases
in favor of prep. adına
in favor of expr. emrine
in favor of expr. lehine
in favor of expr. lehinde
in favor of expr. -in lehine
in favor of expr. -den yana
in favor of expr. -in taraftarı
in favor of expr. -in lehinde
Trade/Economic
in favor of expr. emrine
in favor of expr. lehine

Sens de "in favor of" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 107 résultat(s)

Anglais Turc
General
prejudice someone in favor of v. birine (bir konu hakkında) olumlu fikirler aşılamak
militate in favor of v. lehine olmak
decide in favor of something v. bir şeyin lehinde karar vermek
prejudice someone in favor of v. lehine çevirmek (birini)
militate in favor of v. -e yararlı olmak
decide in favor of v. lehine karar vermek
discriminate in favor of v. ayrımcılık yapmak
find favor in the eyes of v. (birinin) şifalı ellerinde iyileşmek
find favor in the eyes of v. merhametle tedavi edilmek
Phrasals
come out in favor of (someone or something) v. (birine/bir şeye) desteğini açıklamak
come out in favor of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
come out in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana olmak
come out in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
decide in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
decide in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana karar vermek
Phrases
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana olmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafında olmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) v. taraflı yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) v. taraflı bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
slant something in favor of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
in return of the favor expr. yapılan iyiliğin karşılığında
in favor of (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) yana
in favor of (someone or something) expr. (biri/bir şey) taraftarı
in favor of (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) taraf
in favor of (someone or something) expr. (biri/bir şey) lehinde
in favor of (someone or something) expr. (biri/bir şey) lehine
in favor of (someone or something) expr. (biri/bir şey) adına
in favor of (someone or something) expr. çekin alıcısı (biri/bir şey) olarak
in favor of (something) expr. (bir şey) uğruna
in favor of (something) expr. (bir şeyi) seçerek/tercih ederek
in favor of (something) expr. (bir şey) için
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something) v. (başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
stack the cards in the favor of (someone or something) v. düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
come out in favor of someone v. birine desteğini açıklamak
opt in favor of someone or something v. belli birini ya da bir şeyi seçmek/tercih etmek
rule in favor of someone v. lehine karar vermek
stack the cards in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
stack the cards in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the cards in the favor of (someone or something) v. sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the cards in the favor of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the cards in the favor of (someone or something) v. durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
stack the cards in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
stack the cards in the favor of (someone or something) v. kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the cards in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the cards in the favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the deck in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
stack the deck in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the deck in the favor of (someone or something) v. sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the deck in the favor of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the deck in the favor of (someone or something) v. durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
stack the deck in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
stack the deck in the favor of (someone or something) v. desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the deck in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the deck in the favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
stack the odds in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the odds in the favor of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
stack the odds in the favor of (someone or something) v. kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the odds in the favor of (someone or something) v. şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
stack the odds in the favor of (someone or something) v. (başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. (birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
stack the odds in the favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
be in favor of (something) v. (bir şeyi) desteklemek
be in favor of (something) v. (bir şeyin) destekçisi/taraftarı olmak
be in favor of (something) v. (bir şeyden) yana olmak
opt in favor of v. -i seçmek/tercih etmek
rule in favor of v. -in lehine karar vermek
rule in favor of v. -den yana karar vermek
rule in favor of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) lehine karar vermek
rule in favor of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yana karar vermek
the odds are in favor of something expr. gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
the cards are stacked in favor of (someone or something) expr. kartlar/şans (birinden) yana
the odds are stacked in favor of somebody/something expr. kartlar/şans (birinden) yana
the cards are stacked in favor of (someone or something) expr. şansı yaver gidiyor
the odds are stacked in favor of somebody/something expr. şansı yaver gidiyor
the cards are stacked in favor of (someone or something) expr. (birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
the odds are stacked in favor of somebody/something expr. (birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. her şey (birinin/bir şeyin) lehine
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. (biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
the odds are stacked in favor of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek