Anglais | Turc | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | in vacuum adv. | vakumda |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | in a vacuum expr. | dünyadan kopuk | ||
Pension systems cannot be reformed in a vacuum. Emeklilik sistemlerinde reform, dış dünyadan kopuk bir yaklaşımla yapılamaz. More Sentences |
||||
Idioms | do something in a vacuum v. | dünyadan kopuk halde bir şey yapmak | ||
Idioms | do something in a vacuum v. | dış dünya ile ilgisiz/ilişiksiz olarak bir şey yapmak | ||
Idioms | do something in a vacuum v. | dış olay ve etkilerden uzak/ayrı olarak bir şey yapmak | ||
Idioms | do something in a vacuum v. | izole olmuş şekilde bir şey yapmak | ||
Idioms | in a vacuum expr. | dış olay ve etkilerden uzak/ayrı | ||
Idioms | in a vacuum expr. | dış dünya ile ilgisiz/ilişiksiz | ||
Technical | ||||
Technical | in-line vacuum bag filter n. | üretimde vakumlu torbalı süzgeç |