in someone's face - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

in someone's face



Sens de "in someone's face" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
in someone's face expr. birinin üstüne giden
in someone's face expr. birini kışkırtan/tahrik eden

Sens de "in someone's face" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Anglais Turc
General
laugh in someone's face v. suratına gülüp geçmek
laugh in someone's face v. birinin suratına gülmek
laugh in someone's face v. birinin burnuna gülmek
shut the door in someone's face v. kapıyı yüzüne kapatmak
shut the door in someone's face v. kapıyı suratına kapatmak
Colloquial
blow up in someone's face n. her şeyin altüst olması
explode in someone's face n. her şeyin altüst olması
blow up in someone's face v. çok kötü sonuçlar doğurmak
explode in someone's face v. çok kötü sonuçlar doğurmak
blow up in someone's face v. elinde patlamak
explode in someone's face v. elinde patlamak
blow up in someone's face v. mahvolmak
explode in someone's face v. mahvolmak
stick a gun in someone’s face v. yüzüne silah doğrultmak
explode in someone's face v. yok olmak
blow up in someone's face v. yok olmak
in someone's face expr. karşısına
in someone's face expr. yüzüne
in someone's face expr. birinin yüzüne
in someone's face expr. birinin yüzüne karşı
Idioms
spit in someone's face v. birinin yüzüne tükürmek
get in someone's face v. birinin canını sıkmak
fling something up in someone's face v. bir şeyi birinin yüzüne vurmak
get up in someone's face v. birinin yüzüne doğru çıkışmak
laugh in someone's face v. birinin yüzüne gülmek
get in someone's face v. birini kızdırmak
get in someone's face v. birini sinirlendirmek
slam the door in someone's face v. kapıyı yüzüne çarpmak
slam the door in someone's face v. kapıyı yüzüne kapamak
slam the door in someone's face v. kapıyı birinin yüzüne kapamak
throw something in someone's face v. (bir şeyi) birinin yüzüne vurmak
fling in someone's face v. yüzüne vurmak
get in someone's face v. birinin üstüne gitmek/gelmek
get in someone's face v. birini kışkırtmak
get in someone's face v. birini tahrik etmek
get in someone's face v. birini kızdırmak/sinirlendirmek
get in someone's face v. biriyle uğraşmak
throw something in someone's face v. bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak
throw something in someone's face v. bir şeyi birinin suratına püskürtmek
throw something in someone's face v. birinin yüzüne su çarpmak
throw something in someone's face v. bir şeyi birinin yüzüne vurmak
throw in someone's face v. birinin yüzüne vurmak