incapacitating - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

incapacitating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "incapacitating" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

Anglais Turc
General
incapacitating adj. (yaralanma) kalıcı zarar veren
incapacitating adj. kişiyi güçsüz bırakan

Sens de "incapacitating" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Anglais Turc
Technical
incapacitating agent n. uyuşturucu madde
median incapacitating dose n. yarı etkisiz kılıcı doz
Chemistry
incapacitating concentration n. etkisizleştiren yağunluk
median incapacitating dose n. etkisizleştirici orta doz
incapacitating concentration n. etkisizleştiren yoğunluk
incapacitating agent n. etkisizleştiren etmen
incapacitating agent n. safdışı bırakan etmen
Environment
incapacitating dose n. bitkinleştiren doz
Military
incapacitating illness or injury n. hastanede yatış gerektirip çok ciddi olarak sınıflandırılmayan durum
incapacitating illness or injury n. kişinin etrafındakilerle iletişim kurmasını engelleyecek derecede ciddi rahatsızlık