Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | iyi yanları | good sides of expr. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | iyi ve kötü yanları | pearls and pitfalls n. |
Idioms | ||
Idioms | hem iyi hem kötü yanları olan bir resim | a mixed picture n. |
Idioms | aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz yanları olan bir durumun tanımı | a mixed picture n. |
Idioms | iyi yanları olmak | have (someone's or something's) good points v. |
Idioms | iyi yanları olmak | have your good points v. |
Idioms | iyi yanları olmak | have your plus points v. |
Idioms | (kendince/kendi içinde) iyi yanları olmak | have (someone's or something's) plus points v. |
Idioms | iyi yanları olmak | have your good points v. |
Speaking | ||
Speaking | iyi yanları da var | it has some upsides expr. |