| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | kızakla kaymak | sledge v. | ||
|
John sledged down the street. John caddede kızakla kayıyordu. More Sentences |
||||
| General | kızakla kaymak | sled v. | ||
|
In the winter, I like to sled down the small hill close to our home. Kışın evimizin yakınındaki küçük tepeden aşağı kızakla kaymayı seviyorum. More Sentences |
||||
| General | kızakla kaymak | toboggan v. | ||
| General | kızakla kaymak | tarbogan v. | ||
| General | kızakla kaymak | bob v. | ||
| Sport | ||||
| Sport | kızakla kaymak | bobsled v. | ||
| Sport | kızakla kaymak | bobsleigh v. | ||
| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | kızakla yokuştan kaymak | coast v. |
| General | eğlence amaçlı kızakla kaymak | bob v. |
| Phrasals | ||
| Phrasals | kızakla bir şeyin üzerinde (kar vb) kaymak | sled over something v. |
| Phrasals | kızakla aşağı doğru kaymak | sled down something v. |
| Phrasals | (bir yerden) kızakla kaymak | sled across (something) v. |
| Phrasals | kızakla aşağı doğru kaymak | sled down v. |