Turc | Anglais | |
---|---|---|
Chemistry | ||
Chemistry | kalay içeren | stanniferous adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | kalay içeren anlamına gelen bir ön ek | stann- pref. |
General | kalay içeren anlamına gelen bir ön ek | stanni- pref. |
General | kalay içeren anlamına gelen bir ön ek | stanno- pref. |
Technical | ||
Technical | kalay, kurşun ve çinko ile birlikte yüksek oranda bakır içeren dökme bakır alaşımı | red brass n. |
Technical | kalay, antimon ve bakır içeren alaşım | tutania n. |
Technical | kalay, antimon ve bakır içeren alaşım | britannia metal n. |
Technical | kalay oksit içeren opak seramik perdahı ile kaplamak | tin-glaze v. |
Mining | ||
Mining | kalay cevheri içeren yuvarlak taşlar | shadd n. |
Chemistry | ||
Chemistry | bakır, çinko ve nikelden oluşan, az miktarda kalay, alüminyum ve bizmut içeren gümüş benzeri bir alaşım | neogen n. |
Chemistry | kalay oksit ve tantal içeren bir mineral | thoreaulite n. |
Chemistry | yüksek oranda kalay içeren bir bakır-kalay alaşımı | bell bronze n. |
Archaeology | ||
Archaeology | yüksek kalay içeren bronz alaşım | potin n. |