| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | kapsayacak şekilde | into prep. |
| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış şey | catch-all n. |
| General | çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış | catch-all adj. |
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | tekil ifadeler çoğul ifadeleri, çoğul ifadeler ise tekil ifadeleri de kapsayacak şekilde anlaşılacaktır | words importing the singular shall include the plural and vice versa n. |
| Insurance | ||
| Insurance | inşaatçı ipoteğinin kapsamının araç ödemelerini kapsayacak şekilde genişletilmesi | garageman's lien n. |
| Geography | ||
| Geography | (arazinin, mülkün) sınırlarını olması gerekenden daha fazla alanı kapsayacak şekilde çizmek | overbound v. |
| Military | ||
| Military | sinyali frekans aralığının tamamını kapsayacak şekilde karıştırmak | barrage jam v. |
